21
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1518
Okunma

Elli altılar denen meskûn mahalde evi
O adam usul usul çıkıyordu kapıdan
Tarifsiz bir heyecan içinde büyük sevi
Sıyrılıyor gibiydi kasvet dolu yapıdan
Geleceğim demişti güzel gözlü perisi
Mutlaka diyordu hem yok ötesi berisi
Mutluluk buydu sanki vız gelirdi gerisi
Korkmuyordu yüreği fırtınadan tipiden
Bembeyaz bulut gibi görünecek ufuktan
Yeni bir gün doğacak visal ile şafaktan
Çiftlik cadde boyunca yürüyordu ufaktan
Sanki huzur üstüne inecekti tepeden
Sıklaştı adımları sahil yoluna doğru
Simasında pürneşe kalbinde ince ağrı
Yaslanacak bir başa işte hazırdı bağrı
Hayalin efsunuyla farksızdı bir çapadan
Dalgalar gelin gibi işve naz içindeydi
O adam bir umutla tatlı haz içindeydi
Yürek yanıyordu da beden buz içindeydi
Bir su yudumluyordu çeşmedeki kupadan
Vuslatın hülyasını yaşıyordu orada
Umut ile çevreye bakıyordu arada
Daha ne dert çekecek hangisiydi sırada
Teklemekteydi kalbi kan sızıyor tapadan
Yine olmakta akşam gün batımı yakındı
Daldığı maviliğe uzun süre bakındı
Umutsuzluk zırhını üzerine takındı
Çaresizce evine dönüyordu sapadan
Zeki BEKAR
Çapa : Taş, demir
5.0
100% (9)