21
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2491
Okunma

// koyuluğunda kaybolduğum geceden eser var üzerimde
bir can
bir ten
bir koku
iki bilinmeyenli denklem
ve
gerisi boşluk
belki sonsuzluk //
geceye düşmüş rüyanın henüz ilk paragrafıydı oysa
sessizce eriyen mumun
titrek ve gönülsüz tanıklığında
susmuş müzik eşliğindeki son dans sonrası
arta kalan yorulmuş nefesi dinlerken
arka kapılara bakarak kapanmıştı
bin bir pırıltı vaat edilmiş gözler
sıkıştırılmış bir parça can yumağı
çözümsüz karışıklık
her gün başka bir şehirde nefeslenince bilinçaltı yalnızlığı
nasıl da serilir güneşine hiç bilinmeyenin
bir karanfil kokusu
bir masalın başlangıç coşkusu
aşkı anlatan kulağa misafir mırıltıyla içe dolan hoşluk
bir çığlık uzantısıdır doruklar
her bir adım keşfetme arzusu
geceden emanet gizemli güzelliği
siyahi gece tenhalığında
yerleşirken kara bakışlara çok sesli çalgılar eşliğinde korku
bir nefes içimi an kadardı merhamet ki
mahkumiyetin bedeli
hafif cezanın en ağır yükü
tek bir geceye hapsedilen can
şimdi
kimi sayfaları işaretlenmiş
eski bir kitaptan okunan yaşanmışlıklar
hangi karede birbirimizin gözüne değdik
hangi mesafede çok bilindik
hangi değişimde dokunduk
dokunulduk
kaçıncı perdede
arka sıralarda seviştik
eridik
bittik
ya da bir hayalde asılı kaldık
ve
hangi zalimin kelime savaşları sonrasında tükendik
geceden kalandı
derin bir nefesle içime çektiğim
üzerime sinmiş sen kokusu
defne
//bazen sıra dışı bir düşte yaşanır aşk… istenense sevgili dilinden bir yudum sevgi…
mümkünse bu bahar ve bu kitapta… sona varmadan önceki sonsuzlukta…//
5.0
100% (1)