4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2700
Okunma

Kırgınım can
Hayat denen soğuk savaşta
Çok çınar gömdüm yüreğin kuytularına
Ömrün koridorlarında ürperten bâd
İyi geceler busesi niyetine
Merhabaları
Elvedaları
Uykunun sükûnetine yolcu etmekteydi,
Saçlarım daha beyazla tanışmamıştı oysa…
Bin yaş döküldü cephelerinden yanaklarımın
Attığım adım bir gayzer çukurunda can verirken
Harabe yaşantıların tozlu anılarını solumaktaydı saflığım
Nefes verenim yıkık
Sarıldığı efsunlu yürek yanık…
Cihanı sarsa hüznü körükleyen acılarımız
Ateşin kokusu buz soğuğunda sürülse tene
Bir derviş omuz verse
Ellerinden huzur dökülse hayat kaynağımıza
Seyyah gönlüm kendini tavaf etmekten sıkılır da
Adımlarının sınırında bir kitap olur mu nefeslendiğim kervanlar
Renkleri çalındığında semanın
Mavi unutulduğunda
Ve yırtıldığında ortadan ikiye bulutlar
Ben vardım tam ortasında kıyametin
Avuçlarım dualarımla doluydu
Cevapsızdı beklentilerim…
Boynumda sakladığım öpücük eşliğinde
Bir parça sevap
Bir parça günah tınısında
Yol alıyor us
Sübyan iken geçtiğim kapılar şimdi çok dar
Eşiğin ardında kaldı eniyle boyuyla masallar….
Son sözlerimdir
Kendime itiraf ettiğim gerçeklerdir duvarda asılı olanlar
Bir garip göçebedir gençliğim
Hangi nefese sığınsa
Bir sonun başlangıcıdır yetişkinliğim…
Saruhan Osmanoğlu
S.c