15
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1833
Okunma

oturmuş barda
hardaki içine sulu birini arıyor yosma
bir elinde sek viski
diğerinde cigara…
o da ne!
bak şu aksiliğe!
çakmağı yok çantasında.
bunu gören adam damdan düşer gibi zıplıyor yanına
kendi için değil
insanlık namına çakıyor çakmağını
yakıyor sigaranın ucundan
seyrediyor dumanını…
-zahmet ettiniz!
-aman efendim zahmet ne demek
şebek bile olurum karşınızda
birkaç duble daha atalım
rahmet de okurum ananıza!
ve başlıyor kıyısından ince bir sohbet.
-ben falanca firmanın filan işler müdürüyüm!
-ben de yüksek semtin en güzel gülüyüm!
derken
birden geliyor Eros
namussuz ok çıkıyor yaydan
giriyor iki göğsün tam ortasından
gelse de hesabın en tuzlusu
ne yazar artık
en soylusu başlamışken aşkın
ödenmez mi adisyonu!
hiç olur mu şiirsiz aşk!
karışık birkaç dize gelsin ortaya
zaten gönüllü balık
geliverir oltaya,
adam süzme şairmiş meğer
tutuyor yosmanın elini
koyveriyor dilini.
/loş gözlerinizde sarhoş oldum birden
artık ne elim durur ne de dilim
böyle bir sevda gelmedi başıma
bu gece bize gidelim./
-olur mu hiç birden o iş
ben namuslu biriyim
önce kalbimi doldur
sonra bedenimle seviş.
adam kaçın kurası
hemen çaktı dalgayı.
-ondan kolay ne var aşkım
hele işe başlayalım.
şıllık ondan uyanık
-kusura bakma aşkım
ben çok gördüm bu yolu
peşin ister bu işler
ne yapayım kalbimin huyu.
ve adını aşk koydular
çıktılar geceye doğru
aynı şemsiyenin altında
yağmurlu kaldırımda yürüdüler
sevdalı sandı onları görenler.
ateşi bilmeyenler
kibrit çöpündekini yangın sanır.
ö.n
5.0
100% (5)