18
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
2367
Okunma

hani hep derdik ya
ahh…! bir kuş olsam
bir kanadım da sen
ahh…! sen gidince
bir kanadım ki ben
karnından konuşan bu şehrin
gri semalarında
ağır ağır çekiliyor
hasretin yorgun sözleri
balıkçıların ellerinde ki hayat çizgisiyle
fırtına öncesi tüm günahlar
sezeryanla doğuyor
sen göçüyorsun
ihanetin en gerekli anında
gagalarının ucunda açlık timsali
-çığlıklarla-
derine gömdükçe her acıyı
-martılarla-
bir susam tanesi düşüyor şimdi
daha henüz mavisi çalınmamış intihara
o kadar yalnız ki
ve o kadar gerçek ki
sürüden ayrılan kaderle
ku/r/şun yolunda buluşuyor keder
yaşamak için ne de çok sebep buldum seninle
ölümlerin parantez içlerinde ki şerefsizliğine söverek
masa başı nasihatlarında geçti
aşk’ın kelebek ömrü
kozamıza inat yaşadık çok sevişgenliğimizi
sonra hiç utanmadan taç yaptım kelebeği başıma
sense kanatlarımda
eflatundan bir yosma
gözlerimde beni tutan bir şeyler var
gördüklerim kaçınılmaz ve ebedi
kendimi anlayana
kendimi kabul edene
ama kendim olmayana
ruhuma boyalı kuş düşüyor şimdi
susmalarını biriktirdiğim aşk’ına
o kadar yalnız ki
ve o kadar gerçek ki
kalbinden ayrılan ruh
ku/r/şun yolunda buluşuyor benimle