Yürürüm yalın ayak
Buz yanığı anıların üzerinden
Düşen her damla yaşa
Bir melodi eşlik eder
Şehrin cezbeden ışıkları bu gece benim dansözüm
Her göz kırpışımda
Farklı bir renge bürünmüş sallanırlar
Ve nasmina kıvrımlarında boğazın
Otumuş beni bekler...


Çingene aşklar yaşarım
Ait olduğum görülmemiştir bir yüreğe
Mısraları yorgan yaparım soğuk gecelere
Koynunda uyurken şiirlerin
Klarnetim aydınlatır geceyi
Dinlerim ve göçerim bir başka sese
Bir lokmaya gerek yok
Melodiler ruhumu beslerler...

Doğduğum diyar burdan çok uzak
Ben farklı bir iklimin yansımasıyım
Sürüklenirim çeşitli maskelerin bakışları altında
Korkular kumaşı yırtık bir çadırdayken dokunamazlar bana...


Arakladığım bir şaraba
Bütün hüzünleri satarım
Lanetlenmiş bir kaç hikayem var
Yüzüme söylenmez
Ben bakışlardan duyarım ...

Adım kimine göre yetenektir
Kimine göre korku
Ben doğduğumda bürünmüşüm bir lakabın ses boşluklarına
Cevabım yoktur
Zaten bütün cevaplar ben doğmadan verilmiştir...

Çingene aşklar yaşarım
Konakladığım görülmemiştir gül kokusunda
Saatler gelip geçicidir
Yüzümdeki çizgilerden anlaşılır geçmişim
Doğar ve ölürüm
Şimdiki zaman sadece bir duraktır...

S.c
Saruhan Osmanoğlu