4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
982
Okunma
Hüzünler yüklense de, al güllerim hiç solmaz
Yanık öten bülbüller, bahçelerin asıdır
Hicranı yaksa neyler, gözlerde katran olmaz
Yâre duran sâbâlar, makamların hasıdır
Kubbeler yalnız kalıp, ağlasa da mermerler
Çiniye âyet siner, erise bütün yerler
Kor dillerde dolanır, hep manevî seferler
Tespih tespih niyazlar, aşığın sevdasıdır
Onlar için mavi gök, beklenen bir kucaktır
Gözleri nehir gibi, kalpleri kor ocaktır
Ayaz düşmez onlara, hayatları sıcaktır
Şu dönüp duran âlem, onların hep yasıdır
Âlemin sofrasında, çile çeker dururlar
Perdeleri açılır, cevher döker dururlar
Dünyanın tarlasına, aşkı eker dururlar
Buldukları nimetler, ateşin safhasıdır
Benlerini eritirler, başka bir “ ben “ olurlar
Mahzun dudaklarında, gerçek yâri bulurlar
Melteme boyanırlar, derman yüklü kalırlar
Tenlerinden süzülen, aşkın râyihâsıdır