5
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1641
Okunma

gem almaz gözleri
dört nala bir isyanı sürükledi
peşinde kendi alfabesi ile yazılmış bir alınyazının
kaç sokak
kaç mahalle dolandıkça
kumruların ayaklarında
yüzünün çizgisi
uzamış sakalımda ağardı
ağırdı seni sevmenin günahı
adındı seni sevmenin sevabı
yoksul bakışlı
isim mağduru yalnızlık
geçmişimin ölmüş sessizliğini kaplıyordu
tam benden ayrıldığın saatlerde
sığındın kendine
sığıntı bir kentin önsözü ile
uzak ayrılıklar gerek sana
muştusu soyunurken aşk, yağmur altında
gün tutulur
gövdeye perçinlenmiş hasret
çatlağından sızan gururla yıkar harfleri
söylesene sevgili
benim ruhum
benden habersiz nasıl sever seni
içinden gülüp geçilen yangın yeridir
dilimin mezarlığında ölü gönüllüleri
bir anlam arar sabır
yoksa çıplak kentin gözlerinde kahır
aşk neye yarar ki
şimdi
istihare yorgunu gözlerin
zulüm bir fermanı okur gibi
oysa bellidir bende ki mavinin yeri
bir esrar çubuğundan çekilir gibi
çektikçe kendine beni
mezalim yanına kâr kalır
tam senden ayrıldığım saatlerde
bir yol tümseğine kıvrılmış
bilindik türkü şimdi dilimde bahar
yakın öpüşler gerek bana
muştusu soyunurken aşk,yeniden dudaklara