10
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2413
Okunma

bir kavimdir
gayri meşru yüzlerin saklandığı
öyle sıkı saklar ki aşk’ı
tükenir günahlar
sahte gerçeklerle
yazılır ten ruhsatına hariçten gazel
mukadderat dersin
oysa hep eksik seçersin
bildiğin her şey kadar hayat
ahh aşk!...bilmediğim hakikat
sınırı belli sözler verdim kendime
yok bakışlı hüzünlerin arefesinde
ilmek kadar değildi boyunda intihar
sicim gözlü bir aşk için
içimde yazılı ruhtaki felsefe
anlaşılmak ister gibi
umudun ilk harfini seçer ıssızlıkta
karanlıkta
ucunda
bir ışık gibi düşmeyi bekler
günün alınmış rahminde acıya
hangi ruha içlenmiştir kader
ilk elden yazılmış günahlar kadar temiz
pir-ü pak keder
sûrette çekilirken uyanır gözyaşı
zamanın aynasında
sırlı bir dünya
düğümünü dilde çözen yalana
arkasında yalnızlık
bir rüya
aşklarıma
kurtlanmış bir yazgının
şeceresini yazan tanrı
yüzümün en arsız yerine yazmış adını
silinince de geçmiyor ki sancısı
başkalarının yaşadıklarına
ibret olan kan
bizim yaşadıklarımızda
kanatan
dualardan sürüp de geliyor toprağı
şimdi hasat zamanı
mil suskunu gözlerin
hatırı vardır gördüklerinde
kin bekliyor kınasını
- yakmış-
namaz beklemiyor farzını
-kılınmış-
bugün yarın dul kalacak
eskileri
kalp kapısının dışında
ah aşk…!
dünya başka bir yer olana kadar
ruhsat ve mukadderat sende
hayat ve hakikat bende…