2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1924
Okunma
bir sabah ansızın çıkıp geldiler,
ellerinde keskin bir hançer,
gözlerinde ’’belçika marka katil bir silahın namlusu,
nefeslerinde masum kelebeklerin buğusu vardı..
bir sabah geldiler,
yeryüzü bir patlama sesiyle inliyordu,
lohusa anneler karınlarında büyüttükleri ceninlerini
buz gibi dipçiklerin gölgesinde
ölü bir kentin sessizliğine gömdü..
bir sabah geldiler ve suç üstü gittiler
giderken;
ayın rengini kandan kırmızıya boyadılar
fırındaki taze ekmeğin kokusuna bir de
ölülerin kokusunu eklediler...
ve arkalarında ağlayan milyonlarca
erkeksiz kadın,güneşsiz şafak bıraktılar...
işte o günden bu güne geceler tanır beni,
alçakça heder olmuş onlarca beyaz güvercinin
ve onlarca spartaküsün duygularına tanıklık ettiğimi
ve bilmeyenler bilirler adımın direniş kalesi olduğunu
adımın DİYARBEKİR olduğunu...
öğrenecekler,
onlar da öğrenecekler bir sabah
aslanların da nasıl yem olduklarını....