Okuduğunuz
şiir
9.3.2009 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Seni Sevmek
Seni öpsem iki yerden öperdim Alnından ve çenenden Yüzünün başlayıp bittiği yerden
Bir şehri bir uçtan bir uca yürümek Bir nehri boydan boya yüzmek Bir zehri yudum yudum Şerbete dönüştürmek, seni sevmek
Yıllar yordum yorulurken yıllar boyu Yollar sordum kayboluşum destan oldu dillere Geçtim nice acılardan sınandım Donandım Kuruldu tahtıma seni sevmek Ne istediyse yaptım
Hayat bana aldandı Ben bir aşka inandım Hayatı kandırmaya çalışmakmış seni sevmek
Barış Çelimli
Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiirimin bu kadar çok okunmasına ve yorum almasına alışık değilim bu sitede. Ne deyip nasıl teşekkür edeceğimi bilemedim.
Bir şiirin herkese güzel ya da herkese kötü gelmesi elbette mümkün değil. Her okuyan farklı bir tad alacaktır. Ben beğenen beğenmeyen herkese değer verip okudukları için çok teşekkür ediyorum.
Yapmayı hiç sevmediğim ve istemediğim bir şeydir şiiri yazdıktan sonra altına bir de açıklamasını yapmak. Ben şurda şunu anlattım, burda bunu söyledim gibi açıklamalarla şiirin özünü bozmak istemem. Bunu bir kaçış olarak algılamazsınız umarım. Sonuçta bu sitede 160'a yakın şiir paylaştım ve emin olmadığım bir tanesini bile eklemedim. Kimine yüzeysel, kimine tutarsız, kimine sıradan kimine ise de çok güzel gelebilir bu şiir. Ben paylaşmadan önce dışardan bir gözle okuyup tamamdır demişsem ekliyorum bir şiiri.Sonrası okuyana kalmış. Her fikre saygı duyuyorum. Herkese saygı ve selamlarımı sunuyorum.
Edebiyatın özellikle de şiirin bu tadını seviyorum.
Şiirlerde estetik beklemek, kişinin kendinden kaynaklı bir durumudur. Kişi kendi yazdığı tür neyse ona yakın şiirleri yazan şairleri sever genellikle. Ya da genelde hep kendinden pay biçer. Eleştirmek denilince elbet objektif olmak lâzım ve eleştiri anlaşılamıyorsa orada bir sorun var demektir. Körü körüne tepkisel olmanın şiire, edebiyata bir katkısı yoktur. Senin yazına cevaben yazıyorum fdiye anlaşılmsın Verda, bu atışmadan çok paylaşmadır. Yanlış anlaşılmasın.Günün şiirleri altında bu tür paylaşımlar şimdiye kadar hep yapılmıştır. Amaç yermek değil, aksine daha iyiye hep beraber yol almaktır.
“Günümüz imgeci şiirlerinin geneli incelendiği vakit dizeler birbirinden kopuk ve yine dizeler birbirini desteklememektedir” Evet günümüz imgeci şiirlerde dizeler her ne kadar birbirinden kopuk görünüyor olsa bile birbirini destekler… Yani kopuk görünüşünün altında birbirini bir duvar örer gibi tuğlaların her birinin üst üste dizilmesi ve araya katılan harçlar ile örmesi beklenir. Harcına bir fazlalık ya da eksiklik onu duvardaki düzlükten yoksun bırakır.
Bu da şiirlerde her dizenin birbirine kelimelerde ses benzemesi, dize sonları uyaklı olmasa bile şiir sesli okunduğunda dili tırmalamıyor ve yormuyorsa anlamca zenginse bunda estetik aramaya gerek yok. Fakat iskeleti sağlam başlayıp sona doğru dağılan şiir kişiyi şiirden uzaklaştırır. Dikkatli okur bunların ayrımına varır.
Eleştiri yapan kişi iğneyi başkasına çuvaldızı kendine batırmalı zaten. Yoksa kimse eleştirmenlik yapmıyor. Yayınlanan şiire yorum yapılması açık olduğu sürece fikir bildirmede hepimiz özgürüz. .)
Şu hiç unutulmamalı… Şiir içerisinde gözden kaçan çok ufak hatalar olabilir. Elbet hepimiz yapıyoruz. Bunlar olacakta… Olmalı zaten yoksa gelişimi nasıl belli edebiliriz ki. Yalnız en aza indirmek ve mükemmele ulaşmaya çalışmak bir emektir. Barış Çelimli şiirlerini severim. O bu sitenin emekçilerinden. Bu yüzden açık bir yüreklilikle ben aklıma takılanları belirttim. Yaptığım ukalalık olarak algılanmasın.
Bir kaç alt yorumda bütünlük yok başladığı gibi bütünlüğü koruyamamış denmiş. Buna kesinlikle katılmıyorum. Şiiri parça parça okumak yerine bütün olarak okunursa içinden çok güzel bir duygu çıkartacaktır. Pasajlara ayıracak kadar nasıl konu bütünlüğü anlaşılamadı. O ayrı bir muamma… Bunu şairden değil okurdan bilmeli.
Yeniden başarılar diliyorum… Daha çok başarını alkışlayacağız sevgili Barış.
Yanlış anlaşılacak her hangi bir durum söz konusu olamaz.Şair o yorumun ne için yazıldığını biliyor ve bir sorun yok benim açımdan... Bence sizin açınızdan da olmamalı...Barışın çok daha iyi şiirleri vardı.Ama zamanında arkadaş dost desteği ile güne gelen şairler ve onları seçen kurul(!) üyeleri Barış şiirlerini görmezden gelirlerdi. Ama ne mutlu artık görülüyor...Hem de sitede olan bütün üyeler ve şiirleri....
Yanlış anlaşılacak her hangi bir durum söz konusu olamaz.Şair o yorumun ne için yazıldığını biliyor ve bir sorun yok benim açımdan... Bence sizin açınızdan da olmamalı...Barışın çok daha iyi şiirleri vardı.Ama zamanında arkadaş dost desteği ile güne gelen şairler ve onları seçen kurul(!) üyeleri Barış şiirlerini görmezden gelirlerdi. Ama ne mutlu artık görülüyor...Hem de sitede olan bütün üyeler ve şiirleri....
Seni öpsem iki yerden öperdim Alnından ve çenenden Yüzünün başlayıp bittiği yerden
Bir şehri bir uçtan bir uca yürümek Bir nehri boydan boya yüzmek Bir zehri yudum yudum Şerbete dönüştürmek, seni sevmek_________________ateşten buza,buzdan ateşe girmektir sevmek...
Eleştiri nesnel ve bilimsel olduğu vakit daha anlaşılır olur düşüncesindeyim.
Cilâlanmış sözlerin yorum değeri taşımadığını düşünsem de '' edebiyat yapmak '' kısaca boş söylemlerle Şairi rencide edici ve kırıcı olmadan eleştirilmesi gerektiği kanaatindeyim.
Barış Çelimli şiirlerini severim.Hayattır.Duru su demişimdir Barışa her seferinde. Edebiyat görüşü sahibi olanlar,zengin sezgi ve donanımlarıyla ışık tutacaklardır şiire elbette.
Günümüzde imgeci şiirlerin geneli incelendiği vakit dizeler birbirinden kopuk ve yine dizeler birbirini desteklememektedir.Şiire girişte oluşturulmaya çalışılan iskeletler finale doğru hep dağılmış ve okuyucunun da en az şiir kadar darmadağın olduğu şiirler yazılmıştır.Şiirlerde kesintisiz estetik beklemek zor. Güne gelen çoğu şiire de bakıldığı vakit hep aynı sorunsal mevcuttur. Şiir beraberinde ilintili anlamsal dokular da barındırabilir.Herşeyden önce eleştirmenler de en az Şair kadar kendine ve kendi şiirlerine eleştirisel gözle bakabilmelidirler.Barış'ın bu şiirini eleştirdiğinden de eminim.
Tebrik ederim Barış.Burada olman güzel...
Sevgi ve saygılarımla
verda tarafından 3/10/2009 1:51:43 PM zamanında düzenlenmiştir.
Bir halepten bir şamdan.Ne şamın şekeri ne arabın yüzü.
Şiir güzel.Amma başladığı gibi ahengini koruyamamış deyip devam ediyorum. Şiirin gücünü artırması adına pasajlara numaralar verilip alt alta eklenmesi gibi şairlerce kullanılan bir düzen vardır amma,bu konuda hiç bir fikrim yoktur.Seni sevmek böyle düzenlense daha mı iyi olurdu bilinmez ama şiir okurken pasajlarda değişen duyguların mantığınıda belki böylece anlardık. Birde seni öpsem iki yerden öperdim diye başlayan pasaj şiirin iskeletini oluşturmalıymış diye düşünüyorum.
Şiirin günün şiiri olması ziyaretçisi çoktur azdır nasıl değerlendilir de seçilir bilemiyorum ama bu bir örnektir.Örneklerin kötüsü de vardır iyisi de.Ama bu sayfalar da muhakkak şiir adına çok şey öğrenilir.
Dün okuduğum şiirler arasında benimde gözüme çarpan bir şiirdi. Sadece bazı bölümlerde bana göre sorun vardı. Onları dile getirmeden geçemeyeceğim.
Kısa şiirler yazmak uzun şiir yazmaktan daha zordur. Kısa cümlelere dağ gibi anlamlar yüklemek sonra ardına bakmadan yürüyüp gitmeyi gerektirir. Şiirin giriş kısmı gerçekten muhteşem, sonraki dizeleri okumak için merak uyandırıyor. Usta bir şairin yapması gereken de budur zaten. Şiirin içindeki ses oldukça zengin ve bir o kadar dili zorlamdan akıp götürüyor. Sevmeyi tarif ederken Mevlana yine her dizemize olduğu gibi ışık tutmuş. Çokta iyi olmuş.
"Yıllar yordum yorulurken yıllar boyu Yollar sordum kayboluşum destan oldu dillere Geçtim nice acılardan sınandım Donandım Kuruldu tahtıma seni sevmek Ne istediyse yaptım"
Yalnız bu kısım "öylesine" yazılmış gibi geldi diğer mısralara bakılınca. Sesli okuyunca yoran bir kısmı var.
"geçtim nice acılardan sınandım donandım"
Burada "geçtim nice acılardan " derken zaten sınanmayı anlatıyor. "Sınandım" kelime olarak fazla. Çünkü hemen alt dizede başka bir ayrıntı "donandım" geliyor. Sınandım kelimesi kaldırılırsa "donandım" anlam olarakta tamamlayacaktır... Çünkü;
"geçtim nice acılarla donandım" denebilirdi... -bu sadece okur olarak benim fikrim-
"Kuruldu tahtıma seni sevmek Ne istediyse yaptım"
Bu iki dizede de anlam karmaşası var. Seni sevmeyi kim için yapıyorsun sorusu doğuruyor. Ardından "ne istediyse yaptım" dizesi ile ilk dize örtüşmüyor. İkinci dize başka türlü olsa çok daha net bir bölüm olacakmış. Seni sevmek için herşeyi yaptım demenin başka yolları olmalı...
Fakat bütüne bakılınca gayet güzel bir şiir. Ben kendime göre şiir okurken yaptığım sesli eleştiriyi yaptım sadece. Finali ile keyiflendiğim şiir. Güzeldi.
Sizin benden alıntıladığınız kısımda benim anlattığım ile... Sizin bana anlatılan şu dediğiniz yerdeki anlamda farklılık yok. Taht kelimesini size göre kontrol edememeyi çağrıştırmış. Halbuki bana göre orada "taht" kelimesi görev anlamında kullanılmış.
Seni sevmek benim görevim manasında...
Tabi bu benim düşüncem. Kişiden kişiye değişir. Fakat anlamca aynı şey anlaşılıyor. Ben buna birşey demiyorum. Sadece üst dizeyi alt dize desteklemiyor. Ben kendimce bundan bahsettim...
"Bu iki dizede de anlam karmaşası var. Seni sevmeyi kim için yapıyorsun sorusu doğuruyor. Ardından "ne istediyse yaptım" dizesi ile ilk dize örtüşmüyor. İkinci dize başka türlü olsa çok daha net bir bölüm olacakmış. Seni sevmek için herşeyi yaptım demenin başka yolları olmalı..."
Bence anlatılmak istenen şu: Seni sevdim. Okadar çok sevdim ki, senin için herşeyi yaptım. Buna engel olamadım. Bir süre sonra bunu kontrol edememeye başladım. "taht" kelimesi kontrol edememeye işaret ediyor bence. Tahttan inen padişah artık köle oldu. Seni sevmenin kölesi oldu. Sonuçlarına engel olamadığım sevgimin buyruğundayım. ?
Sizin benden alıntıladığınız kısımda benim anlattığım ile... Sizin bana anlatılan şu dediğiniz yerdeki anlamda farklılık yok. Taht kelimesini size göre kontrol edememeyi çağrıştırmış. Halbuki bana göre orada "taht" kelimesi görev anlamında kullanılmış.
Seni sevmek benim görevim manasında...
Tabi bu benim düşüncem. Kişiden kişiye değişir. Fakat anlamca aynı şey anlaşılıyor. Ben buna birşey demiyorum. Sadece üst dizeyi alt dize desteklemiyor. Ben kendimce bundan bahsettim...
"Bu iki dizede de anlam karmaşası var. Seni sevmeyi kim için yapıyorsun sorusu doğuruyor. Ardından "ne istediyse yaptım" dizesi ile ilk dize örtüşmüyor. İkinci dize başka türlü olsa çok daha net bir bölüm olacakmış. Seni sevmek için herşeyi yaptım demenin başka yolları olmalı..."
Bence anlatılmak istenen şu: Seni sevdim. Okadar çok sevdim ki, senin için herşeyi yaptım. Buna engel olamadım. Bir süre sonra bunu kontrol edememeye başladım. "taht" kelimesi kontrol edememeye işaret ediyor bence. Tahttan inen padişah artık köle oldu. Seni sevmenin kölesi oldu. Sonuçlarına engel olamadığım sevgimin buyruğundayım. ?
Hayatı kandırmayı beceremedik daha. Yine de sevmeye devam:) "sevmek "duygusu senin şiirinde gizli; ben aşka inandım hayatı kandırmaya çalıştım olmadı. Doğru ; ben de ne istediyse yaptım...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.