7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2440
Okunma

Yorgun kırık akşamların içinden geçiyorum bir başıma
hüzzam şarkılar da konaklayıp , hatıralara sığınıyorum
hayat ! tüm acımasızlığı ile ,
bir acıların / bir yokluğunun pençesine
asıp duruyor yüreğimi , aldırmıyorum
zaman la her şeye alıştığını düşünüyor insan
ya da öyle sanıyor , bilmiyorum !
seninle başlayıp , seninle biten ,
özlem kokan şiirlerde yazmıyorum artık
dilsiz suskunluklar taşıyor cümlelerim den
senli kelimeleri ruhumun karanlıklarına gömdüm çoktan
adına biriktirdiğim tüm düşleri yırtıp yırtıp
savururup duruyorum her gece ,
yedi tepeli bu şehrin soğuk kaldırımlarına
oysa , sen bilmeden ne çok yazdım ben sana
ne çok senli gözyaşlarını sakladım kirpiklerimde
yokluğunla varlığın arasında sürüp giden bir ömürde
payıma düşeni fazlasıyla yaşarken ,
sözsüz ne çok kelime vuruyor dilimin kıyılarına
mısralardan ötesi olmayan düşüm !
hüznünle harmanlayıp , hasretinle yazdığım
tüm şiirler emanetimdir sana !
bilirsin ,
bu şehrin yağmurlarını ne çok severdim
her damlasında içim sana akardı ,
şimdi ise her yağmurda , İstanbul yüreğimi ayaklarına doluyor
lal bir ömrün sessiz çığlıklarında yorgunluğum vuruyor camlara
artık içime yazıyorum seni , kalemime izin vermiyorum
oysa bu kalem sen kadar hiç kimseyi yazmadı !
ve
kimliği belirsiz sevdamı
sana ve bu şehre yadigar bırakıyorum ki
sonu gelmez bir İstanbul masalı kalsın diye
tüm gücümle SON diyorum ! içimi yararcasına
şimdi yazamadıklarımı da …
sen anla !