0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
896
Okunma
Sazın cengi türkü ile söz ile
Zalim yaktı ateş ile köz ile.
Sis bürüdü dağlarını,
İs bürüdü göklerini,
Bir karanlık yürüdü
Bir mumu üflemeye.
Yüreğimi pas bürüdü,
Dillerimi sus bürüdü,
Ateşler utandı kendi korundan
İsli yüreğimde kül çürüdü,
Yaslı dillerime köz yürüdü.
O sazları çalan eller
Güzel eller
Büyük eller.
Tel peşinde mızrap gibi
Koşan eller
Düşen eller.
O ateşe tutuldukça
Kor içinde domur domur
İnadına açan güller.
Tohumunu çırpa çırpa
Türkülerin toprağına,
Serpe serpe aydınlığı
Bir semaha tutuştular.
"Dostun attığı gül" döndü,
"Şu karşıki yaylalarda katar katar göç" döndü.
Koca dünya döne döne,
Zulmü döne
Kahrı döne.
Su değil duman akar,
Kül akar
Kahır akar.
Kıyısını döve döve,
Kızılını söve söve,
Kızılırmak döne döne
zehir akar
Kor akar.
Ol kâtibin gözlerine
Kan oturmuş tutmaz elleri,
Aklı almaz dili dönmez
Kimlere yazsın artık
Bunca arzuhalleri.
O kibriti çalan eller
Kara eller
Kanlı eller.
Karısının beline sarılmış mıdır
Çocuğunun yüzüne dokunmuş mudur
Bölmüş müdür bir ekmeği ikiye
Bir çiçeğe bir kez olsun
Su vermiş midir.
Oğullar büyüdü boy boy,
Kızlar yürüdü fidan fidan,
Her türküye bir gözyaşı düştü
Kimbilir hangi turnadan.
Sus dilim söyleme daha, yürekte sızım ağlıyor
Tellerine kan oturmuş
Duvarda sazım ağlıyor.
Barış Çelimli