8
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2218
Okunma

Bana bir İstanbul bakışı sun,
Martıların denizi kadar mavi olsun
Öpülmüş dudaklarınla gelme bana
Bana bir gülüş sun
Kız kulesi kadar dokunulmamış olsun
Saçlarına sadece boğazın poyrazı dokunsun
Dişleri sökülmüş bir yalı gibi yalnızlığıma
Güller okşanmamış yapraklarına
Dudağının rengini sürsün
Ayasofya kadar suskun,
Sultanahmet kadar yorgun bakma bana!
Dilimde tozlu bir harf gibi kalmasın adın
Söyleyemediğim türküm olma ne olur
Bana bir sevda kemanı çal,
Sesin kadar dokunaklı tonda olsun
Yüreğimin dağlarında yankılansın
Şimdi asi bir tebessümdür
Dudağımda gidişin
Sanma sigaradandır başımdaki duman
Beyoğlu akşamları kadar
Efkârlıyım karanlığa
Üsküdar’a giden vapurlar
Neden hep gözlerinin rıhtımından geçer
Bana İtri’nin neyinde ki nefesi sun,
Soluksuz kalmasın sevgim darağacında
Geceye düşür aynadaki suretini
Ay kuşanmasın gözlerinin rengini
Bana gözlerindeki baharı sun,
Yeşil rengini kıskansın bu şehir
Okşanmamış saçlarına değsin ellerim
Ben mevsimleri sende unuttum
Ayrılık bir kurşun gülüm
Zamanla acıtır yüreğini
Boşluğun bir çukurdur
Düşerim gecenin serabında
Hadi bana aşkı yeniden hatırlat
Usul usul bir nehir gibi
Gözlerin gözlerime aksın
Bana bir İstanbul şarkısı söyle
Güftesi dudağın bestesi gözlerin olsun
Bilirsin aşk nedensiz de yaşar
Yürek aşkın çöllerine gül bahçesi diye koşar
Güneş İstanbul’a mavi gözlerinden doğar
3 Şubat 2009
Hüseyin Özbay
5.0
100% (1)