ömür törpüleniyordu
bakışlarının yanlış adresleri aramasında
yalan yanlış okunuyordu dualar
cimri bir kadına
kara kalemle yazılmış her muskada

bol keseden sevmek yakışır gibi geliyordu
sende ki cinnet hali
bırakmıyorsun ağız tadı ile nefret edeyim
şimdi ruhu açık kalmış
tanrıçadan bozma bir halin var senin
safran katılmış gözlerine gitmek karışmış

hiç mi kirlenmedi bakışların
benim olmadığım o yerde

komplo kuruyor içimde ki aşk her sözüne
okkalı bir küfür için
gün sayar gibi dilimin sabrı
okuyup üflemeden önce bitmişti
yokluğunla yosmalaşıyor boğulduğum rakı
terazi burcuna yerleştirdiğin hayat/mı dengeliyor
karanlık sokakların
aydınlık yüzlü ayıplarını

sittinsene yerçekimine itaatkâr arzular
öpüşlerine yazılmış bağışlanmayı bekliyor
aşk
yalan
ve kutsal ben adına affediyorum seni
tanrı insan sarrafıdır
bir gün anlayacaktır beni
şimdi sürümden kazanıyor aşk
sıfır kilometre yalnızlıkların
kan oturmuş dudaklarında

hiç mi üşümedi dudakların
benim olmadığım o yerde

gerekçesi içimizden çalınmış ihanet
kıvrımlarını değdirdiği yerlerde ibadet
bu yüzden koşuyor adem oğulları akın akın
oysa bilmezler ki
cinsine ihanet eden şeytan
kapısından kovuldukça anlarmış havvayı

taş yürekli bir güvercin
kanatlarında kendi lekesini saklarken
siyaha boyanır tüm düşler
öfkeyle sözlenmiştir aşk
gelin olmayı beklerken
ölüm işaret parmağıyla nişan yerini belirler

hiç mi korkmadı ruhun
benim olmadığım o yerde