4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1219
Okunma
Küçüktüm;
Bir tahta kapıdan ibaretti fakirhanemiz
Az ilerde dururdu ekmek teknemiz
Ne de büyükdü hayallerimiz..
Büyüyecektim koca adam olup karşına dikilecektim;
’Ben büyüdüm işte sev beni al yüreğine’ diye..
Oysa
Bilirdik yaptığımız kumdan kalelere benzerdi umutlarımız..
Bir rüzgara bakardı herşey..
Bilmezdik hiç bir şeyi..
Küçüktüm;
Her günü bir bayram havasında yaşardık..
Hele o sokakta salınışın,
Can yakan güzelliğin,
Dalgalı saçların,
Rüzgar estikçe buram burak kokun
Başka dünyalara alırdı bizi..
Tüm mahalle hayrandı işvene cilvene
Daha o yaşta vurgundum gözlerine
Yaşa başa bakmıyordu sevda
Delikanlıydık tavımıza göre
Adı üstünde kanımız deliydi
Sevdik mi tam severdik ölümüne
Oysa;
Daha neler gelecekti önümüze
Kaç sevdadan geçecektik sıra sıra
Her sevda delikanlılığımıza vuracaktı damga
Ama
Dedim ya usta
Küçüktüm,ne bilirdim her gönül oyunu başa bela..
Güzel sevmek kolay değil
Hele ki yanağı gamzese
Yüzüne atılır koca bir sille..
’Öyle bir gelirsinki kendine
Ne güzel kalır ne yanağı gamze
İşlenir ilmek ilmek kader yüzüne’..
Böyle derdi üstadım
Anlayacak ne yaştaydık ne de başta..
Küçüktüm
Büyüdükçe anladım herşeyi
Ateşlere düşüp yanmayı
Şimdi sen söyle üstad;
Ateş olan yer de ot biter mi?
O çocukluğum geri döner bana bir şans daha verirmi?
Öznur Dicle Öz