1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1137
Okunma

Yazdıklarım yarım
Yaşlar düğme düğme
Bulutlar* tanıdık!
Bulutlar! gelmeyin üstüme
Yağmur çise çise başlıyor sağnağa devriliyor artık
Yollar bitmez lanet kalbim yırtık
Sıcacık bir çay basamak basamak iniyor kanlı boğazımdan
Elimde sigaram,izliyorum İstanbul’u çok uzaklardan
Martılar nasıl da üşüyorlar yangın yerinde bile
Onlar da evsiz
Onlar da tanıdık onlara da yutturulmuş koca bir sille
Onlar da kimsesiz
Şuh kadın misali yapmacık kahkaha atıyorlar
Güneşim söneli çok oldu-sabır taştı-yıldızlar da sönüyorlar
Jelatin gibi kesip kavuruyor İsanbul,sönüyor tüm sobalar
Rüzgar dövüyor adeta ahtapotu döver gibi
Yanıyor içim haşlanıyor kazanda tüm hıyarlar
Üşümüyorum inadına rüzgarla dalaşır gibi
Hem aşka hem yalnızlığa meydan okur gibi
Rüzgarda saçılan kıvılcım gibi yanıyor İstanbul ,sönüyor tüm sobalar
İnsanlar odunsuz insanlar üşüyorlar
Sobalarını yakmaya çalışıyorum
İnsanlar odun! , insanlar anlamıyorlar
Varak gibi ipince bir kızın beline elini dayıyor O yine
Yaşlar ağır ,yaşlar duramıyor gözlerimde
Fırtına öncesi sessizlik midir nedir bu
Közümle varağı yaksam bencilliğim tatmin olur mu
Dolduruyor varağın bardağını o fettan gülümseyişiyle
Sahneler tanıdık sahneler kavurulur cehhennem ateşiyle
Avını avlamak kolay onun için,yeter ufacık bir hamle
Yine yalnızlığımla sevişiyorum ben yine yine yine
Aynı bitiyor tüm hikayelerin sonu
Sarmaş dolaş çimenlere yatıyorum
Ateşler içinde kızaran kestaneler gibi kabuğumu çatlatıyorum
Yok mudur hiç olmaz mı onun sildiği gibi silmek atmak onu
İşte budur benim bütün hikayemin sonu
Gözde Okyay