0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
997
Okunma

Gramafondan çıkan her melodi karışlar aklımı
Kim döküyor yağmuru,bu bulutlar da nerden çıktı
Şanssızlıklara tesadüfler çırpılırken acıyla
Bükerim yumulu dertlerimi sararım boynuma
Ondandır belki ufacık kamburum başımın ardında
Boğazım tıkanır ve yutkunamam
Yutkunamam peşisıra.
Umut tozları serpilirken başımdan aşağıya
Ufalanmış bilinmezliklere sürüklenir ayaklarım
Körebe oynar gibi bulur şömineyi
El yordamıyla...
Yörüngesinden fırlamışsındır dünyanın ,farketmezsin çoğu zaman
Bir ayna,bir duvar kimi zaman yeterlidir kendi yüzünü görebilmen için
Avuçlarında hediye kıpkırmızı jelatiniyle adam, bırakır kapına
İçindeki sürpriz duygulara hazır olduğun hakkında,varmı bir fikrin ki
Paspasa bırakıp terkedilen hediyelerden biri olmasın sakın bu da?
Boşluklara anlam bindirmek kadar karışık bir şey varmı ki bu arz’da
Sararmış harfler ıslanıyor birer birer.
Hasır yürek kendi sepetlerini kendi diker
Nasır parmaklar bezmiş birilerine birşey dökmekten
Katır insanlar anlamaz ne sevmekten ne de sevilmekten...
Burkulur yüreğim sızar minderin birine
Yada kavrulur serin İstanbulun
Ahşap taburesi üzerinde...
Gözde Okyay