1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1084
Okunma
Toprakta bir kemiğin inleyen acılarını
Hisseden diri gençliğim
Kendi kaderine hüküm giymiş
Aşka serseri açlığım
Sevdasız gökyüzüm,
Karanlığında yıldızları saklar.
Militan vadilerinde,
Ay vurgunu silahların namlusu parlar.
Pusuya pusu kurmuş eşkâlim
Kanlı gömleğini giymiş ölüm!
Mezar bekçisi hasretleri kuşanmış
Çarmığında gerilen zaman.
Yaprağa düşmüş hazan
Kirpiğinde asılan aşklar
Hangi beyaz ihtilallerin türküsüdür
Davalar kendi renginde bulanık akar
Görülen düş perçemi,
Kırılırken sularda
Hangi yağmur yüreğinde bu kadar hüzün taşır
Güneş kaybolurken ufukta
Deniz bağrına basar maviyi
Korkular rengini alır geceden
Şiir yükünü alır heceden
Siyah renginde soluklanan hüznümü
Kaldırım taşlarında gezdiren gözlerim
Duvarda gülkurusu deseni,
Masamda emanet gülümsemesini,
Bırakıp giden yar...
Çay içerken baktığım resim
Saçlarımda kar
Hüseyin Özbay
5.0
100% (1)