4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1297
Okunma

Bıçak sırtında yaşanan bir ömrün izidir
Yüzümdeki demir soğukluğu
Gözlerimdeki yaş’da öksüz bir sevdanın
Umutsuz burukluğu
Yaşadım diyemem ben bu hayata
On iki ay dört mevsim
Yanmış yıkılmış bir deprem şehrinde
Her adımda göçebeyim
Tam da alışmıştım rengine gözlerinin
Bulutsuz akşamlarımda yıldız gibi parlardı
Yüreğimin ortasında bir yerde
Sen’le konuşurken şimşekler çakardı
Hazır değilim şimdi çıkamam başka bir sefere
Durdurun trenleri gelse de vakit
Arkamdan el sallayacak aşiyanım bile yok
Gidemem sensizlik kokan başka bir şehre
Gözlerim otomobil farlarına takılır kalır
Ölümümü görmeni istemezdim,bana sorsalar
Sıla hasret olmaz, kahır üretmezdi geceler
Bana kalsaydı kabul olunurdu bütün dualar
Ruhum mahzunlaşır,bedenim üşür
Kurt kapanlarında kıvranırken bedenim
Peralı kız işvelerini terk edeli çok zaman oldu
Öksüz kaldırımlarında şimdi bu şehrin,
dalar dalar, seni arar gözlerim