6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1112
Okunma

Güneş kim ki ateş yükleyecek, kalbi yakıp da
Ateş kim ki güneş ekleyecek, kalbe akıp da
Alışmıştı yürek köşkü alev tutmaya, korkmam
Tutuşmuştu gönül dili alev yutmaya, korkmam
Zamansızca kızıl ufku, yıkan gönlü kavurdum
Dümen kırdı gemim aşka, tüten zifri savurdum
Limansızca köpüklerle, uzun cenge soyundum
Avaz yüklü dudaklarla, yanık meşke soyundum
Ateş yüklü kulaklarla, içim yankı yaparken
Ayaz yüklü ocaklarda, hemen şarkı koparken
Bahar güldü; çimen güldü; sesim yaktı hicazlar
Çiçek yandı; yürek yandı; gönül aşkı sıvazlar
Boyanmıştı cisimsizce, için köşkü sitemsiz
Yanıklaştı zaman, dil de oluşmuştu elemsiz
Niyaz tuttu elim aşkla, bahar yığdı dilim hep
Gönül daldı; gülüm yağdı; güher sağdı selim hep
Vedam asla yokuşlarda, yığılmazdı yanarken
Cefâm asla inişlerde, dağılmazdı yanarken
Gönül bahçem yığar bülbül, yürek köşküme güller
Yeşil yakmış muratlarla, yakar kalbime diller
Küreksizce salım, derya olup hasreti yaktır
Yanık kalbe közüm, hülya katıp hicranı yıktır
Ruhum aşkla salındıkça, çıram yanmış, güneş kim
İçim köşkle avundukça, yaram sönmüş, ateş kim
Bu Pervâne akar meşke, canım Allah’a kurban
Yelim aşkta, selim aşkta; tenim Allaha kurban
( me fâ î lü / me fâ î lü / me fâ î lü / fe û lün / )
. - - . / . - - . / . - - . / . - - /