18
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
3900
Okunma

O anlattı.
Anlattıkça ağladı.
Ağladıkça ayrıntılar sayfamda saklandı.
....
Mapushaneye güneş küsünce
Sabahlar da uzaklaşıyor
Gün kaçıyor geceden
Hiç doğmayacakmış gibi
Bir daha gelmeyecekmiş de
Veda etmeyi de istemezmiş sanki
Nazlanmayı da beceremiyor hani
Tıpkı sevgili gibi
Mapushaneye sabah gecikince
Merak da etmiyor insan
Ya geleceğini bildiğimden
Ya da gelince bir şey değişmeyeceğinden
Dört duvara bakışım aynı
Duvarın bana bakışı da
Pencerem de yok ki bileyim
Dışarısı bıraktığım gibi mi
Kahvaltı da aynı bak
Dün ne yediysem
Yarın ne yemeyeceksem
Tıpkı diğer sabahlar gibi
Mapushaneye öğle düşünce
Bitsin istiyorum bir an önce
Ben geçsin dedikçe o uzuyor
Bana inat biraz da
Pişmanlıklarım artsın
Yüreğim yansın
Özlemim katranlaşsın
Bedenimin olduğu yere ruhumu da alıp
Hayallerim duvarın ben tarafında kalsın
Bu öğle vakitlerinde zaman akmıyor
Sonra bir ses duyuluyor
Öğle yemeğinin gelişi
Dünkünün bir benzeri
Yarınkinin az değişiği
Tıpkı diğer öğlenler gibi
Mapushaneye akşam hoş gelince
Bir gün daha bitiyor
Özgürlüğe bir adım daha yaklaştım
Annem haklıymış galiba
Sayılı gün çabuk geçermiş
Nasıl da alıştım
Hiç dışarıda yaşamamışım
Hiç koşup oynamamışım
Denizi görmeden kokusunu bilmeden
Sevgilinin gözlerine değmeden
Yağmurun toprakla buluşmasına tanıklık etmeden
Karda buzda kayıp düşmeden
Küçük bir çocuktan makas almadan
Mevsimlerin dönüşünü fark etmeden
Yaşamışım…
Hasret en çok karanlıkta görülüyor
Yine o ses duyuluyor
Akşam yemeğinin gelişi
Dünkünün çok benzeri
Yarınkinin az farklısı
Tıpkı diğer akşamlar gibi
Mapushaneye gece çökünce
Kendimden başka dostum olmuyor
Şöyle bol köpüklü bir kahve
Olmadı ince bellide demli bir çay
Sigarama yarenlik etse
Bir tarafta ben
Diğer tarafta yine ben
Sıkıldım kendimden
Kalemim de tam bitmeden
Kantine sipariş vermeli
Öyle ya!
Yazacak aynı günlerim çok
Hele bir çıkayım da
Konuşmayı unutmazsam
Anlatırım sevgili
Özden HORAN