0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
12
Okunma
KAF’TAN KALBE
Duydum ki Yâr’ın yeri Kaf imiş,
Öte dediler;
Meğer öteden de içreymiş.
Aldım adımı, düştüm yollara,
Dağ sandım Hakk’ı,
Yük oldum omuzlarıma.
Aradım ismini rüzgârda,
İz sürdüm kelimede, lafızda.
Her harf bir perde oldu bana,
Her “ben” uzak etti
Seni bir adım daha.
Yol uzadı, söz tükendi,
Akıl yoruldu, diz çöktü.
Bir gece susunca dilim,
Gönlümde bir kapı söküldü.
Bir ses dedi ki:
“Ey arayan,
Beni Kaf’ta arama.
Ben senin ‘ben’ dediğin yerden
Daha yakınım sana.”
O an bildim:
Kaf dağ değilmiş,
Benlikmiş.
Perde düşman değilmiş,
İsmimmiş.
Ey Hüseyin’im yakan sır,
Ey ruhumda gizlenen yakın Hak,
Gönül ister Seni bende seyretmeyi,
Benliğin küllerinde yokta dirilmeyi.
Gel,
Şu ağlayan günahkâr hâlime gül;
Bir gülüşünle
Dağlar çözülür,
Kaf kalbime iner.
Berzah aleminden beri
Çektiğim hasretlik biter