0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
13
Okunma
Gönlüm deniz değil ki efkârım sahile vursun,
Ben içimde saklı duran bir mahşer yeriyim.
Dalgam yok belki,
Ama her susuşumda
Bir kıyamet kopar kalbimde.
Gönlüm deniz değil;
Ben yokuş yukarı çıkan bir yakarışım.
Her adımda biraz daha ağırlaşan
Bir “ah” taşırım göğsümde.
Herkes yük sanır,
Bilmez ki
O yük beni ayakta tutar.
Bir sevda vardı,
Adı anılınca kalbim abdest bozar.
Masumdu,
Ama yakıcıydı.
Ben ona dokunmadım,
O bana kader gibi değdi.
Gönlüm deniz değil ki köpük köpük dağılayım,
Ben içime çöken bir secdeyim.
Alnım yerde,
Ruhum gökte…
Arada kalmış bir kulum işte;
Ne dünyaya tam ait,
Ne göğe layık.
Bir kadın geçti hayatımdan,
Gölgesi bile ağırdı.
Bakışıyla susturdu beni,
Sessizliğiyle konuşturdu.
Ben onu sevmedim sadece,
Onda kendimden vazgeçtim.
Gönlüm deniz değil ki gemiler geçsin içimden,
Ben yanmayı öğrenmiş bir kandilim.
Rüzgâr esse sönerim sandılar,
Oysa ben
Rüzgârla imtihanım.
Her gece
Biraz daha eksilirim kendimden.
Sabah olunca
Şükürle tamamlarım noksanımı.
Çünkü öğrendim:
İnsan en çok
Kırıldığı yerden Allah’a yaklaşır.
Gönlüm deniz değil ki fırtına diner bir gün,
Ben sabra yaslanan bir bekleyişim.
Geçer dediler,
Geçmedi.
Dua ettim,
Değişmedi.
Ama ben değiştim.
Bir gün kendime rastladım aynada,
Gözlerim yorgun,
Ama alnım açık.
Dedim ki:
“Bu kadar yükle nasıl yürüdün?”
Cevap içimden geldi:
“Teslim olarak…”
Gönlüm deniz değil,
Ama derinliğim var.
İçime düşen
Önce kendini bulur.
Ben kimseyi kaybetmedim,
Kaybolanlar
Kendini bende aradı.
Sevda bazen kavuşmak değildir,
Bazen içinden kanaya kanaya susmaktır.
Her “olmadı”yı kader bilip
Yine de dimdik durmaktır.
Kadir TURGUT
5.0
100% (1)