1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
991
Okunma

YAĞMURDAN ÖNCE
Ayrılık ateşiyle, durmadan yanıyorken
Zamanı içiyorum, kızıllıklar içinde
Mazimin günlerini, kaygıyla anıyorken
Kendimden geçiyorum, kızıllıklar içinde
Kayboluyor içimde, yaşattığım dilekler
Açılmıyor bahçemde, renkli renkli çiçekler
Kazılıyor önümde, derinleşen hendekler
Hüsranı seçiyorum, kızıllıklar içinde
Ayazlar bekliyorum, beratı bekler gibi
Yaşıyorum sancıyla, soldu kalbimin dibi
Yağ artık umudum, yağ bana tipi tipi
Alevden kaçıyorum, kızıllıklar içinde
Dağlattılar tenimi, yaralarım vedasız
Dilim çınlayamıyor, tutuklu ve sevdasız
Yandığım ilhamlarım, sevgisizce nidasız
Kor hece saçıyorum, kızıllıklar içinde
YAĞMURDAN SONRA
Kımıldadı şafaklar, uyanıverdi sabah
Hislerimi yaslarken, bir murat yandı kalpte
Bereketlendi toprak, sonlanıverdi eyvah
Közlerimi ıslarken, bir murat yandı kalpte
Gidiyordu ruhumda, zehirli bilmeceler
İlhamın yağmuruyla, beyazlandı heceler
Perdeler açılıp da, görününce yüceler
Karanlığı islerken, bir murat yandı kalpte
Yaralı yüreğimde, dinmişti korlu firâk
Sevdaların takvimi, nurlandı yaprak yaprak
Yağmur damlalarıyla, umut yazınca toprak
Aydınlığı süslerken, bir murat yandı kalpte
Can, canlara akınca; kor kızıllığı yaktı
Zamana mücevherler, hiç durmaksızın aktı
Yağdırınca umudu, kör yürekleri yıktı
Heceleri beslerken, bir murat yandı kalpte