0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
128
Okunma
Tan yeri ağarırken
Sabahın ilk ışıkları ilk saatleri
Sokak sakinlerinin nazlı gözleri
Sabah erkenci bakışlarıyla benim üstümde
Herkes işine gücünde bende işe koşturmaca
Bir kahve hatırına iki büklüm
Ellerinde ömrü günü geçmiş gazeteler
Tükenmiş bakışlarla yaşlı baston kıraathaneleri
Selamsız aceleyle geçtim köşe başında
Kaldırımlarda sızmış miskin miskin bakışlarıyla
Sabaha mesaiye kalmış roman sarhoş yoldaşlar
Ve ahlar içinde yaşlı ihtiyar
Mahzun bir bakışla mendilini açmış bekler
Güne başlarken suluova izleri..
Her sabah sokaklarında aynı selamlarla
Hep yaşlıydı o zamanlar başka zaman verirsin
Bizim kentin tanıdık gripin bakkal amcaları
Sabahların erken saati
Pavlikenin vardiya sirenini bekleyen işçiler
Yol tutmuş simitçinin emekçi slogan düşlerinde
Yanık sesli çığırtkan mahalle sütçüleri
Kapı eşiklerinde bekler ellerinde inatla ibrikler
Henüz tatlı uykularında çocuklar..
Güne başlarken merhabalar..
Telaşlı çöpçülerin bir hücumla süpürgelerinden
Ahenkle kalkan tozlarla savrulur
Yayılır ağır kokusu yosun tutmuş sokaklarına
Siner sabah serinliğinde kaldırımlara düşer
Eski havalar içinde kendine muhtar
Karabıyık at arabacısının çekilmez öfkesi
Adımlarıyla caddelerinde inadı batsın
Kırbaçlar dan kalan kirli fedai öyküsü..
Ağlar yoksulun tenceresi yer sofrasında ekmeği
Birde çöpleri karıştırıp atıkları nezaketle toplayan kadın
Korunmaya muhtaç bitmeyen çilesi ile
Buruşuk ellerinde boya fırçası
Boyayalım potinleri parlasın siftah olsun abi
Bakışlarıyla üç beş kuruş harçlık daha olsa
Boyacı seyyarın sabah sabah zabıtayla tantana sıcaklığı..
Sonra o güzel anlar..
Bir iki adımdan sonra aynı kentin
Lise caddesinde bir bakışla merhabayla buluşmak
İçimden geçenleri söyleyememek
Bir bakıştı bir kaçıştı ilk aşkla bu yağmurla
Kaderim buydu ah çekti gözlerim
Koştum Koştum karabasanlar çökmüş gibi
Ve kaybolan o utangaç gözler
Nihayet iş yerindeyim
O renkler o telaşlar hep aynı bir masal gibi
Güne başlarken suluova izleri...
5.0
100% (1)