takıldığı her bir engel
yitik hafıza limanında
kara kedinin gölgesi

kişiye zimmetli telsizden yayılan
teneke diş gıcırtısı
taş duvarına kenetli
paslı kancalar harek/ete geçmiş
çektikçe gerilir ıslak ipleri
yaşlı balıkçının nasırlı eli kanar
tuzlu lanetler yağdırır aya
tükürür tütünü

kırmızı bültenle aranan
martılar yok...
küskün sessiz

küssün deniz

düşündükçe ateş kor
sert esen rüzgarına
eksi bir dalgada sallanır
koyu öfke bulantısı gözleri

sırtında
sivilcesi yarılmış irin kokar gömleği
kolunu kaptırmış ağlara
günü çıplak battı mı
lacivert acıtır
yakar inceden genişe

saf bakışı ağırlaşır
zamanın memesinde acı morfini emer
uyumaya başlar
yarin ıssız koynunda

arada
kımıldanır düş kapısına
ak kılı kadar ince bir duvara bakar
yakını gösteren aynada
nefesin buğusu üzerinde çizili
gerçek aşk



Zeynep Tavukçu 2/3/7