Dost , dost diye nicesine sarıldım
Sevgiyle , askla sevdim....sayıldım
Sessiz...boş kaldı bu pencereler
Ne arayıp da , karşılıksız soran var..
Ne sohbet kaldı ne de bir hatıra..
Geçmişten geleceğe haramsız ve dolansız
Yaşamak nedir ben bilirim...ben bilirim...!

Boğazımda düğümlenen acıları
Sevdaları...aşkları ben bilirim...ben bilirim...!

Nerede şimdi sevgiyle dönüp gülümseyen..
Bu yaşlılıkta dostum olan , sevdiğim bir eşim var
Dayandığım bastonum...yol gösterir bana
Tanrım beni...mahcup etme sevdiklerime...
Kara toprakta parlasın , beyaz kefenim...
Baş taşıma yazsınlar haram yemedi diye
Eşim ,aşımda , mutluluk huzur var...
Dağ bülbülünün okuma-yazması var...
Ötüşün de onu...ben bilirim , ben bilirim...!

Müzik bilgisi , yazılmaz -okunur notaları var..
Bülbülü konuşturan , beni konuşturmaz mı...
Bilmez misin ki...hesabı dürülen ,
İzinsiz hiç konuşamaz ki...
Doğruyla , eğri birbirinden ayrışır...
Elekteki taş...ekilip , dikilmez meyve vermez ki..
Geceyle , gündüz ayrışır...ben bilirim ben bilirim...!

Hesap gününden korkan , harama el uzatmaz
Hesabı düzgün olan.. namerde muhtaç olmaz..
Allah kerim derse yardıma Kerimi gönderir de
İsyan edene de...Kerimi gönderip bela ederse...
Şükür , niyaz etmeyene Şükrü’yü gönderir de..
Yaşlılık bedeninde , elin , ayağın çözülür de
Tanrı sevgisini...çocukluktan ben bilirim, ben bilirim...!