1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
129
Okunma

İNCİ TANESİDİR...İSTANBUL..BOĞAZLARA UZANAN .
Kapı aralık kalsın....boğazın esintisinde..
Rüzgar eserken. Taksim Rum meyhanelerine
İstanbul bana artık yabancı değil....
Yedi tepede kıvrılır sahilleri...koyları...
İstanbul yaşıyor...geceye vuran ışıklarda..
Hisarlar kuşatır sanki tarihi güzelliklerini...
Gelinliğini giymiş salınan bir güzel kız gibi..
Kalbim...heyecandan seni özlüyordu Beyoğlu’nda..
Unutamam seni bu gece kal yanı başımda
Gözlerin büyülesin beni , çıkan kahve falında
Sabahlar olmasın sakın , ölümsüz aşkın dudaklarında
Senden öğrendim ben aşkı , sevdayı..
Sevgiye akan gözlerini sevdim. pembe dudaklarını
Trenden inerken hasret dolu kavuşmalarımızı özledim...
İçtiğim kahvenin telvesinden süzüldü gözbebeklerin
Sen benim hayatıma dokunansın sevdiğim
Gecelerimin aydınlığısın buluşmalarımızda
Sadece seni sevdim...sadece seni özledim bir tanem
Kalbim seni severken , bir şarkıda anımsarım seni...
Yaralandım , yaralandım der Nalan güzel sesinde söyler...
Bir rapsodi çalar yıllar süren ayrılığımıza...Beyoğlu’nda
İstiklal caddesinde, Galatasaray lisesi karşısında buluşalım
Tarihi mekanda çiçek pasajında keman eşliğinde mezeler
İçkili mekanda mezelerle süslemiş kızarmış çupra kokusunda
Bir gece yaşayalım sevgilim , hiç unutulmayan pancar turşusunda
Hafif sarmısaklı rokalı mezelerde tarator...acılı ezme salata
Rum kadın çiçeklerle yanaşır, sevgiliye bir gül bırakır masaya..
İstanbul beyefendileri yosun kokularında sohbete dalar...
Sahneye ,güller çiçekler atılır.. çalarken Beyoğlu rapsodisinde...
İstanbul’da aşk başkadır istiklal caddesi akar gider Beyoğlu’na...!
5.0
100% (2)