Hoş geldin aralıkta kalan ay...
Ay ve yıldızlardan kırp da...
Kardan adam yap bana...havuç burunlu...
Kardan adamın ruhu canlandı ,
Çocukluğumun kimsesizliği , acıları...
Gülümser bana..
Atkı , palto giydirdim babamın eskilerinden
Kaybolmuş belki de çalınmış çocukluğum...
Ben yollarda ıslandım , sırılsıklamdı gençliğim
Biraz huzur biraz mutluluk,
Sevgi ver , aşk ver istersen...
Aralığın soğuklarına kalma sevgilim..
Gözlerini o güzel saçlarını dudaklarını seveyim..
Kasımın yorgunluğu var ruhumda , saçlarımda..
Beklediğim güzel neredesin...şimdi ,
Özlüyorum seni..
Çık gel artık köşe başından...sevdiğim..
Gülümse bana ,
Gelecek yarınlara hoyrat bir gecenin ayazında
Ruhum ..umutsuz , yaz-boz tahtasında çivili...
Seni seviyorum derken harfler tek , tek dökülmüş..
Hep kaçıp , uçuvermiş sanki....sisli yarınlar
Yorgun hatıralarımız var gençlik resimlerimizde
Beni güzel hatırla sevdiğim...
Bunlar son satırlar, sayfalarda durdukça eskiyen..
Esip geçerken hayatımdan, saçlarında yağmurlar
Sel oldum , akıp gittim sokağından sensizliğe..
Bir bak... ağaran saçlarım sana armağan olsun..
Sevgilim...aşkım , bir tanem...
Sonra toprak oldum...ruhunda bir sel oldum...
Kaybolup da gittim , senin mis kokulu avuçlarından...!