1
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
124
Okunma
Takvimde bir gün, soğuk bir Kasım akşamı,
Sen yaktın gemileri, bense tuttum yasımı.
O son bakışın aklıma kazınır, keskin bir hançer,
Bedenim or’daydı, ruhum anında göçer.
Bana bıraktığın tek şey sessiz ve derin bir iz,
Kurduğumuz o evren, bir anda oldu ipsiz.
Duvarlar üzerime geliyor, her nefesim dar,
Şimdi anladım, aşk değilmiş bu, sadece yarım bir karar.
Bu bir veda değil, bu kalbin son yası,
Arkamda kalan her hatıra, sanki bir anıt taşı.
Şimdi kaldırıyorum beyaz bayrağı, kabulleniş bu,
Aşkın yalanmış, bense kandım bu kör kuruntuya.
Git, ışıkları söndür, bu perdenin sonu,
Benimle getireceğim tek şey; o derin yaranın izi
Hatırlar mısın hani o gülüşler? Gözlerinde ateş vardı,
Bizi gören herkes "Bu aşk gerçek," diye hayran kalırdı.
Oysa şimdi anlıyorum, hepsi birer kurgu, sahte bir senaryo,
Sen başrolü oynadın, ben de aptal figüran, bak ne garip tablo!
Dediler ki, "Zaman geçer, her yara kapanır,"
Ama bu yara öyle değil, tenimde mühürlenir.
Sildim telefonumdan her fotoğrafını, her mesajı,
Kalsın diye içimde sadece acının o neşteri.
Şimdi yürüyorum yalnız, bu karanlık ve boş sokakta,
Veda etmek zormuş, hele de gözlerin hâlâ aklımdayken...
Bak! Ben yoruldum bu maskeli balo’dan, yoruldum sahte yüzünden.
Keşke hiç başlamasaydık, keşke hiç görmeseydim o gözünden.
Sen beni bir enkaz gibi bıraktın, şimdi gururla bak arkana,
Ama bil ki, küllerimden doğacağım, sana gerek kalmayacak asla.
Benim son sözüm bu: Unutmam, affetmem, sadece öğrendim bu dersi,
Bu kalp mühürlü artık, ne senin adın ne de senin lanetli sevgisi!
...Ve şimdi, saatler durdu.
Ben gidiyorum, sen de git...
Kapıyı arkamdan kapatacağım, sessizce.
Bırak bu hikaye, ait olduğu yerde, tozlu raflarda kalsın.
Hoşça kal... Bana kattığın acıyla...
(Kor)
5.0
100% (4)