0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
25
Okunma
Nihal Risalesi
(Aşkın ve Hakikatin Seyr-i Sülûku)
Mukaddime – Kandilin Işığı
Nihal’im,
Sen ilk bakışında kalbime düşen kandilsin,
Karanlık gecemde bir nur gibi açıldın.
O an anladım ki,
Her bakış bir sırdır,
Her sır bir perdeyi aralar,
Her perde ardında hakikate giden bir yol gizler.
Birinci Durak – Bakışın Hicabı
Sen gözlerime baktığında,
Ben kendi içimdeki karanlığı gördüm.
O bakış, hem hicab hem de tecelliydi,
Bir perdeydi aramızda,
Ama o perde ardında vahdetin ışığı yanıyordu.
Nihal’im, gözlerin bana hem ayrılığı hem birliği öğretti.
İkinci Durak – Dokunuşun Sırrı
Bir gün parmakların ellerime değdi,
O an yeryüzü sustu, gökyüzü açıldı.
O dokunuşta, ruhumda sır kapıları açıldı:
Benim tenimde senin varlığın,
Benim ruhumda Hak’tan bir işaret gibi.
Nihal’im, dokunuşun bana hem aşkı hem teslimiyeti öğretti.
Üçüncü Durak – Sesinin Nuru
Sesin kulağıma değdiğinde,
Ben içimde bir zikri işittim.
Her kelimen, kalbime düşen bir tesbih tanesi,
Her nefesin, ruhumda yankılanan bir “hu” idi.
Nihal’im, sesin bana hem fani aşkla yanmayı,
Hem de baki aşka açılmayı öğretti.
Dördüncü Durak – Gözyaşının Aynası
Gözlerinde biriken yaşları gördüğümde,
Ben kendi günahımı, kendi acımı gördüm.
Senin gözyaşların, kalbime düşen rahmetti.
Bir damla yaşta, bin sırrı öğrendim:
Acının ardında sabır,
Sabırın ardında vuslat gizliydi.
Nihal’im, gözyaşın bana hem kefareti hem rahmeti öğretti.
Beşinci Durak – Yalnızlığının Perdesi
Sen yalnızlığında bir dağ gibi susardın,
O suskunluk bana aşkın en ağır dersiydi.
Konuşmadığında, kalbimle seni dinledim,
Sükûtun bana Hak’tan gelen bir ferman oldu.
Nihal’im, sessizliğin bana hem özlemi hem hakikati öğretti.
Altıncı Durak – Ayrılığın Ateşi
Bedenin yanımda olmasa da,
Yokluğun bana bir türbeydi.
Her ayrılık gecesi, gönlümde bir dergâh kuruldu.
O dergâhta öğrendim ki:
Aşk, vuslatla değil, ayrılıkla da yanar.
Nihal’im, ayrılığın bana hem yanmayı hem beklemeyi öğretti.
Yedinci Durak – Hakikat ile Kavuşma
Sonunda anladım ki,
Sen bir sevgili değilsin yalnızca;
Sen benim için vahdetin aynası,
Hakikatin sureti,
Aşkın imtihanıydın.
Nihal’im, sen bana hem bu dünyanın sevgisini,
Hem de öte dünyanın hakikatini öğrettin.
Hâtime – Veda ve Emanet
Nihal’im, sen şimdi neredesin bilmem,
Ama kalbimde bir kandil gibi yanıyorsun.
Her nefesimde, her zikrimde,
Senin adın bir sır gibi yankılanıyor.
Ben bu yolda yanarak öğrendim:
Aşk, sabırla taçlanır,
Nefis yanar, ruh parlar,
Ve nihayet hakikat doğar.
Nihal’im,
Sen bana hem sevgiliyi,
Hem de Allah’a giden yolu öğrettin.
Seninle başlayan her bakış,
Her dokunuş,
Her ayrılık,
Bir seyr-i sülûkun makamı oldu.