1
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
100
Okunma
Bak, hâlâ bazen dönüp bakıyorum arkama.
Belki bir iz bulurum diye,
Belki bir “keşke” yankısı duyarım sandığım o boşlukta.
Ama yok...
Ne sesin kalmış, ne de izinden bir gölge.
Sahi,
Sen hiç sustuğun bir gecede
kendi sesini duydun mu?
Ben duydum.
O sessizlikte sen vardın,
ama senin hâlin değil —
bana seni unutturmak isteyen kaderin gölgesi.
Bir sigara yaktım geçenlerde,
Adını koymadım,
Ama her dumanında bir anın geçti gözümün önünden.
Bir köşede gülüşün,
Bir köşede “sen haklısın” deyişin...
Ah o kelime, o kelime yok mu,
İçinde bin tane yalan barındırır da
Bir tek gerçek his taşımaz.
Artık anlıyorum,
Bazen sevgi bile yetmez.
Çünkü bazı insanlar,
Bir ömrü değil, bir anı bile hak etmez.
Ve bazı susuşlar,
Bütün çığlıklardan daha çok şey anlatır.
Ben seni sustum mesela.
Herkes konuş dedi,
Ben sustum.
Çünkü senin adın, artık kalbime ağır geliyor.
Çünkü ben öğrendim;
Bazı isimler, söylenince yeniden kanatır.
Belki bir gün,
Bir köşe başında karşılaşırız tesadüfen.
Sen gülümsemeye çalışırsın,
Ben başımı eğerim,
Çünkü artık senin gözlerine bakacak o eski ben yoktur.
Sadece biraz yorgun, biraz eksik,
Ama içi tertemiz biri durur karşında.
Sen o an anlarsın belki,
Kaybettiğinin ne olduğunu…
Ama işte, o an da çok geç olur.
Çünkü ben,
Kendimi bulduğum yerde seni kaybettim.
Ve bilirsin —
Kimi insanlar gider, ama acısı kalır.
Kimi insanlar kalır, ama anlamı gider.
Sen ikisini de yaptın.
Hem gittin,
Hem anlamını alıp götürdün.
Şimdi ben,
Her sabah başka bir gün doğumunda
Kendime yeniden söz veriyorum:
Bir daha kimseye,
“Benimle kal” demeyeceğim.
Çünkü kim kalmak isterse,
Zaten gitmez.
Kim gitmek isterse,
Bir selamı bile bahane eder.
Kadir TURGUT
5.0
100% (4)