25
Yorum
66
Beğeni
0,0
Puan
1705
Okunma
Mücrim bakışlarından beraat yok,
Zanlım sensin ey gözleri firar…
Her gece devrilirken içimdeki mevsimler,
Yaralarım işleniyor takvimlere gün be gün.
Yol üstü suskunluk duraklarında
Söküldükçe kalbimin dikili bağları,
Etim kemiğimden lime lime kopuyor.
Dudaklarımda paslı kilit,
Nefesim paramparça aynalarda mahpus.
Yokluğun hududumda har har yanar,
Sen ki damlada kevser, çiyde kamer.
Talan ettikçe sahillerimi çehren,
Hıçkırıklarla zabıtlar tutuyorum,
İsminde vurgun yiyor nabzım, çaresizim…
Gönlüm bir bohça, içine sinmiş nedamet,
Kaçak duygular kursağıma diziliyor.
Cesetler satılırken ruh pazarında dirhem dirhem,
Yaprak yaprak eksildi takvimden hayatlar.
Yokluğun köze çevirirken her hatırayı,
Kirpiklerin baharlarımı çöllere sürgün etti.
Coşan denizler gözlerimde bir katre,
İzahı yok bu gelgit aşklarının.
Korkma,
Üşütmez dudaklarım tenini,
Çok az kaldı sılaya.
Mahşerde yasemin kokacak vuslat,
Sen dumansız yangınım.
Can özüm,
Çık artık saklandığın yerden,
Önüm, arkam, sağım, solum,
Zifirî sır!