27
Yorum
80
Beğeni
5,0
Puan
1603
Okunma
Gönül kandil, hicran ile yanarsın
Sırra ermiş mısralarda kanarsın
Düşte değil gerçekte de sanırsın
Gel de sorma, aşk ateşi köz beni.
Bir bakışla bin yılları aşıran
Adım atsam izlerimi şaşıran
Derman iken zehrimi de taşıran
Hüsnün ile bağladığın çöz beni.
Ben garip kul oldum senin yoluna
Serdim ömrü rıza denen çölüne
Sakla beni aşkın gizli diline
Adım kalsın şiirlerde yaz beni.
Her nefeste adın düşer dilime
Her secdede nurun siner gönlüme
Varlık denen kör kuyu ölümüme
Işık tutan sır kapında sez beni.
Dost kaleminden gelenler:
Yüzde değil derindeki taşlarda,
Gizli kalmış kuytudaki düşlerde,
Kanadından yaralanmış kuşlarda,
Görmesen de, duymasan da sez beni!
(Berlin)
Sükût ile dokun kalbimin teline,
Meczup gönlüm hasretinin yeline,
Dönmez artık bu sevdalı seline,
Sensiz kalan her anımda öz beni.
(Efsuni Kalem)
Kandil gibi için için yanarsan
Şu Âleme nazar ile bakarsan
Kapı kapı hakîkati sorarsan
Seni sende ara derinliğinde bul Seni
(Balatlı)
Bir nazarla çözdü beni düğümün,
O bakışla sildi beni düğünün.
Ne ben kaldım, şimdi ne de bir günün,
Varlığından kaçıp şimdi sez beni
(Andelip)
Sırrın, nasip olmaz ise bilinmez
Aşkın girmez ise öze gülünmez
Gayri hakikatla yolun bulunmaz
Doğru yoldan ayrılırsam çiz beni ...
(H.C.ÖRS)
5.0
100% (42)