2
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
80
Okunma
Hani omuz başıydın, hani sırtımı yasladığım kaya?
Şimdi bir uçurumsun, düşerim her baktığımda.
İçimde birikmiş bir çığlık var, boğazımda,
Senin hatandan sonra, artık her şey yalan.
Ne zaman aklıma gelsen, bir gölge düşer güneşe,
Sanki her doğru, dönüştü en acı bilmeceye.
Gidişin değil yakan, o görmezden geldiğin güne,
Bitti, tükendi, ruhumda kurudu akan kan.
Dostluk bir ırmaktı, sandım ki yolu belli,
Oysa sen rotayı değiştirdin, bıraktın beni.
Kader miydi bu, yoksa basit bir tercih miydi?
Bütün inancım, seninle birlikte gitti.
Şimdi her yeni gün, dünden daha ağır bana,
Sözlerim kırık dökük, yetişemiyor sana.
O eski neşemiz, o eski güvenimiz... hepsi kül ola,
Geriye sadece soğuk bir sessizlik kaldı, sevgili kul.
Bir daha kimseye inanmak? Ne mümkün, ne mümkün!
Çünkü en sağlam yerimden vurdun bu düşkün ömrün.
Kararsın artık dünya, kararsın renkler büsbütün,
Senden sonra kalan tek his, kederli bekleyişler.
5.0
100% (5)