1
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
51
Okunma
Yol mu yordu, yoksa yol mu uzadı,
Adımlar yorgun, nefesler ağırlaştı.
Varamadık bir türlü, hep uzağa baktık,
Gözlerimizde tüten hayaller soldu, yarıda kaldı.
Arafta kaldık, ne kendimizle barışabildik,
Ne eskisi gibi olduk ne yeniden doğabildik.
Bir yanımızda kırık umutlar,
Öte yanımızda kayıp düşler var.
Ne tam gitmek mümkün, ne kalmak,
Zamanın ağırlığı omuzlarımızda kırgın.
Yollar sürünürken ayaklarımızın altında,
Biz hep savrulduk, rüzgarın kıyısında.
Damarlarımızda sızlayan eski yaralar,
Sessiz çığlıklarla dolar geceler.
Bir çıkış ararız, bulamazsak,
Kendi karanlığımızda kayboluruz yine.
Ama belki bir gün,
Yol biter, yorgunluk diner,
Kendimizle buluşuruz,
Ve yeniden başlarız sevmeye, yaşamaya.
Yine de bazen umut,
İnce bir ip gibi tutar elimizi,
Kırılgan, narin ama vazgeçmez,
Sessizce fısıldar: “Durma, devam et.”
Her kayıp bir öğretmendir aslında,
Her yara, derin ama anlamlı bir iz.
Belki bu arafta kalış,
Kendimizi yeniden inşa etmek için bir bekleyiştir.
Çünkü en karanlık gecenin ardında,
Güneşin ilk ışıkları saklıdır,
Ve biz,
Yolun sonunda değil,
Yolun içinde var oluruz aslında.
Yorulmuş bedenimizle, kırılmış kalbimizle,
Kendi hikayemizin yazarı olmaya devam ederiz.
Ve belki de asıl güç,
Adım atmaya devam edebilmektir,
Yol uzasa da, yorgunluk sarssa da…
Adımlar ağırlaşsa da,
Her düşüşte yeniden kalkarız,
Kendi içimizden doğarız,
Sessiz bir isyanla, usulca savaşırız.
Arafta kalmak,
Bir durak değil belki,
Ama yoldan vazgeçmek de değil.
O, yorgunluğun, kırgınlığın arasında,
Yaşamak için direnmenin adıdır.
Ve biz,
Kendi karanlığımızı tanıyınca,
Işığı daha bir ararız.
Kendimizi tamamlayamasak da,
Eksik parçalarla bile,
Var oluruz, direniriz,
Ve yolumuza devam ederiz.
Çünkü bazen en büyük cesaret,
Yolun bitmediğini kabullenmek,
Ve yeniden yürümeye başlamak olur.
Yol ne kadar uzun olursa olsun,
Her adımda biraz daha biz oluruz.
Yorgunlukla örülmüş omuzlarımızda,
Gizli bir güç saklıdır, unutulmuş.
Kendimizi tamamlayamasak da,
Eksik yanlarımızla sevmeyi öğreniriz.
Kırık dökük, dağınık ama gerçek,
Olan biz, yaralı ama dimdik.
Ve bazen en güzel anlar,
En çaresiz hissettiğimiz anlarda doğar.
Çünkü insan,
Yıkıldığı yerde yeniden yeşerir.
Yolumuz uzar,
Engeller çoğalır,
Ama kalbimiz,
Adım adım,
Yine de umudu taşır içinde.
Ve son söz,
Belki de en zorudur:
Biliyoruz ki varamadık istediklerimize,
Ama vazgeçmedik,
Yorulsak da, kaybolsak da,
Yol bizim, yürümeye devam eden biziz.
İçimizden doğan bir hikaye bu;
Eksik, kırık ama gerçek,
Yolun sonunda değil,
Yolun tam ortasında duruyoruz.
Ve bil ki,
Ne yol bizi yordu,
Ne yol uzadı;
Biz sadece kendimize inanmayı seçtik.
Yine de yürüdük,
Yine de direndik,
Ve yine de sevdik.
İşte o kadar.