0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
86
Okunma

Bizim aşkımız,
bir bahar bahçesi,
ilk önce çekingen bir tomurcuktu.
Sessiz,
toprağın altındaki sabır gibi.
Sonra sen baktın, ben gülümsedim.
İlk güneş vurdu, ilk su değdi.
Birden açtı.
Öyle bir açtı ki,
adı konulmamış bir renkle parladı.
Ne kırmızıya benziyordu, ne mora,
sadece bize özel bir ışıltıydı.
Tıpkı bir çiçek gibi,
özen istiyor, biliyorsun.
Her gün yeniden bakmayı,
kuruyan yaprağı usulca ayırmayı,
gerektiğinde sulamayı...
Ve en önemlisi:
Güneşini esirgememeyi.
Bazen rüzgâr eser, sarsılır dallarımız.
Fırtına kopar, eğilir boynumuz.
Ama köklerimiz derin,
gözlerimiz birbirine kenetli,
her kış, yeni bir bahar müjdesi saklar.
Çünkü biz,
sadece açmayı değil,
yeniden filizlenmeyi de öğrendik.
Kokusu var, değil mi?
Tarifsiz,
başka hiçbir şeye benzemeyen.
Sadece bizim bildiğimiz bir anı,
bir nefeste bütün mevsimleri yaşamak gibi.
Aşkımız bir çiçek gibi;
narin ama dirençli,
kısa ama sonsuz.
Hüseyin TURHAL