0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
42
Okunma

Sarı çiçekler açar içimde,
bir güneş patlaması, bir neşe fısıltısı.
Kimse görmez belki,
sadece ben bilirim o ince titremeyi,
toprağın altında uyuyan tohumun
ışığa doğru uzanışını.
Bazen bir papatya sarısı,
utangaç, köşede kalmış.
Bazen bir ayçiçeği haşmetinde,
yüzünü güneşe dönmüş,
inadına, bütün griye, bütün karanlığa.
Hepsi bir umut taşır, küçük bir sırdır,
sessizliğin içindeki bir çığlıktır.
Öylece dururlar rüzgârda,
biraz eğik, biraz mağrur.
Zamanın akışına aldırış etmezler,
sadece o anı yaşarlar,
parlak ve geçici bir anı.
Tıpkı içimizdeki küçücük sevinçler gibi,
kısa ama derin bir iz bırakırlar.
Sarı çiçekler,
hayatın ta kendisidir;
biraz hüzün,
biraz coşku,
ve her şeye rağmen yeniden
başlama cesareti.
Hüseyin TURHAL