5
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
164
Okunma
Bir kadın vardı: Çiğdem.
Küçük yaşta öğrenmişti, kimsenin onu kurtarmayacağını.
Her defasında düştü, sustu, sonra yeniden kalktı.
Çünkü içinde bir ses vardı —
“devam et” diyen, yumuşak ama kararlı bir ses.
Yıllar geçti.
İnsanlar değişti, sevgiler bitti, sözler unutuldu…
Ama bir sabah, aynanın karşısında durduğunda,
gözlerinde ilk kez bir parıltı fark etti.
Ne birinden geliyordu o ışık,
ne de bir yere aitti.
Tamamen ondan doğuyordu.
İşte o an anladı:
Artık kimse onu karartamazdı.
Çünkü o ışığı bulmuştu –
kendi gözlerinde, kendi kalbinde.
O günden sonra Çiğdem başka biri oldu.
Kendini beğendirmek için değil,
kendini sevmek için yaşadı.
Sessizdi ama dimdikti.
Her adımında, geçmişin gölgeleri yerine
geleceğin ışığıyla yürüdü.
Ve o cümle doğdu içinden:
“Bir kadın, kendi gözlerinde ışığı bulduğunda,
artık kimse onu karartamaz.
Bir Kadın
Bir kadın, kendi gözlerinde ışığı bulduğunda,
Artık kimse onu karartamaz.
Çünkü o ışık, yıllarca susturulmuş seslerin,
Gözyaşlarının içinden doğan bir güneştir.
Kırılmış aynalardan toplar kendini,
Bir parça cesaret, bir parça sabırla…
Adımlarını yeniden öğrenir,
Ve kalbinin ritmine göre yürür artık.
Ne “git” diyenin sesi duvar olur,
Ne “kal” diyenin gölgesi zincir.
O, kendi yolunun yolcusudur,
Karanlıktan değil, ışıktan beslenir.
Bir kadın, kendi gözlerinde ışığı bulduğunda,
Dünya bile eğilir önünde –
Çünkü o an, sadece bir kadın değil,
Bir devrim doğar sessizce içinde.
Cigdem Turan (DersimliKiz)
5.0
100% (6)