Çok değerli şairim,

Önceki yorumlarda da belirttiğim gibi, farklı değerlendirmeniz, sabrınız, titizliğiniz ve samimiyetiniz karşısında benzeri bir cevap yazamamanın endişesi içindeyim...

Kaleminizin bu site için büyük kazanım olduğunu yakinen müşahede etmekteyim...

Eleştiride; esere farklı yaklaşımlarla, görülmeyen ve düşünülemeyen açılardan yaklaşmanız takdir edilecek bir yöntem...

Bu sayede bazen şairin bile kavrayamadığı, ya da gözardı ettiği hakikatleri de ortaya koymaktasınız...

Bu yaklaşım, olmayan bir beceriyi, ya da güzelliği dile getirmek değil...
Gizli gerçeklerin kıvrak bir yaklaşımla yakalama becerisi sanırım... Bu anlamda size kendimce "sanat avcısı" demek istiyorum...
İzninizle tespitleriniizn bazı bölümlerini yeniden kayda geçmek istiyorum:

"Şiirinizde eski aşkların kokusu var:
yaz yağmurundan sonra ısınmış toprak gibi."
.................................

"Diyorsunuz ki eskiden:
gönül kılcal damar gibi ince,
aşk ağırbaşlı,
vefa omuzda şal."

"Bugün ise sevda fast-food kuyruğunda,
sabır “kapalı”, tahammül “stokta yok”,
kalpler bluetooth bağlantısına dönmüş;
yakın olunca çekiyor, gidince kopuyor."

“Çakma aşk her yeri sardı” demişsiniz…
Ne doğru!
Artık sevda bile barkodlu:
indirim gününde seven var,
garanti bitince giden var."

"Oysa evvelden;
göz değdiğinde kalp titrer,
kağıda düşen her harf niyetti,
yol beklemek ibadetti…
Şimdi yol yok, yön yok;
navigasyon bile “gönül rotası hesaplanamıyor” diyor."

"Şiiriniz,
günümüze tutulan bir ayna değil yalnız;
aynaya bakınca yüzünü değil,
yüreğini görenlere bir selâmdır."

Emeğinizi ve duyarlılığınızı gönülden tebrik ediyor, sıcacık ve samimi teşekkürlerimi gönderiyorum efendim...

Daha özgün eserlerde buluşma dileklerimle...

sağlıklı güzel günler diliyorum....