1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
44
Okunma

Tel tel dökülür de o nârin zülüf özel,
Her bir teli sevdâdır, gönlümü eder zel,
Onun kokusu siner, rûhuma ezelden ezel,
Saçların gazel ey yâr, zülüflerin bir gazel.
Sanki bir gecedir o, karanlık ve de derin,
Gizler içinde nice sırlar, ne hoştur yerin,
Dağınıkken bile güzel, dindirir tüm kederin,
Saçların gazel ey yâr, zülüflerin bir gazel.
Omuzlarından süzülür, bir çağlayan misâli,
Her dalgalanışında, gönlüm bulur visâli,
Bu güzellik sığmaz ki, ne destan ne de hâli,
Saçların gazel ey yâr, zülüflerin bir gazel.
Bülbül olup feryat ettim, o sâyende kaldım,
Kokunu alırım diye, rüzgârlara yalvardım,
Ben bu sevdâ uğruna, bütün ömrümü saldım,
Saçların gazel ey yâr, zülüflerin bir gazel.
O zülfün her teli bir can, bin cana bedeldir,
Bağına düşen âşık, aşkın kölesi olur, eldir,
Bu tatlı esaret ki, ne hoştur, ne de deldir,
Saçların gazel ey yâr, zülüflerin bir gazel.
Perişan etsen dahi, yine hoştur o hâlin,
Her bir telin ayrı bir beste, ayrı bir nihâlin,
Sensiz geçen günlerimde, yoktur benim bir âlim,
Saçların gazel ey yâr, zülüflerin bir gazel.
Aşık TURHAL söyler: Bu aşkın bağı çözülmez,
Yârin zülfüne düşen, bir daha geri gelmez,
Bu sevda ki derindir, ebediyen silinmez,
Saçların gazel ey yâr, zülüflerin bir gazel.
Hüseyin TURHAL
5.0
100% (1)