0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
73
Okunma

Gönül meclisinde dolaşan bir rayiha ki özel,
Senden gelen her koku, unutturur dünyayı, ezel,
Derdime derman olur, ne hoştur ki her zelzel,
Kokun gazel ey yâr, dudağın da bir gazel.
Sanki Cennet güllerinden, o mis kokun süzülmüş,
Gönül bir nefes ister, her bir dertten çözülmüş,
Bu aşkın esintisiyle, her gam, her keder üzülmüş,
Kokun gazel ey yâr, dudağın da bir gazel.
O nazenin teninden yayılan, o anber kokusu,
Canıma can katar da, kaybolur dünyanın korkusu,
Sensiz geçen her anın, artar içimde yorgusu,
Kokun gazel ey yâr, dudağın da bir gazel.
Güneş yaksa da teni, bu koku dindirir koru,
Aşkın hararetini alır, kalmaz gönlümün kuru,
Bu lezzet ki derindir, sığmaz ne bir fani suru,
Kokun gazel ey yâr, dudağın da bir gazel.
Ne meclis kurulur ki, o misk-i râyiha olmaz elde,
Dertli gönüllerin muradı, bu tatlı bahar yelinde,
Yârden gelen her esinti, ne hoştur ki bu dilde,
Kokun gazel ey yâr, dudağın da bir gazel.
Zehri bal eyler o, aşkın kudreti ile canan,
Kokundan aldığım her nefes, kalbe verir sonsuz bir an,
Ne hoş bir lûtfu imiş, bu sevda, bu ferman,
Kokun gazel ey yâr, dudağın da bir gazel.
Aşık TURHAL söyler: Âşıkın nefesi sensin, sensin bu derman,
Bu aşkın kokusuyla mest olan, benim de canımsın, inan,
O tatlı dudaklarından bir buse, son limanımsın, aman,
Kokun gazel ey yâr, dudağın da bir gazel.
Hüseyin TURHAL