0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
47
Okunma

Hicranın derdi bitti, bugün ki gün bize özel,
Vuslatın şerbeti sundu, dertler olur da ezel,
Sevinçle derman bulur can, ne hoştur ki her bir zelzel,
Kavuşman gazel ey yâr, dudağın da bir gazel.
Sanki bir rüyadan uyandık, o tatlı lezzet dolu,
Gönül bayram eder şimdi, unutturur her kederli yolu,
Bu aşkın berâtıyla, kalmaz ki hüzün, kalmaz çulu,
Kavuşman gazel ey yâr, dudağın da bir gazel.
O nazenin ellerinle dokunmak, ne hoş bir an,
İçimde kaybolur birden, o ayrılığın her yorgun zan,
Dudakların güller açmış, ne hoştur bu kutlu ferman,
Kavuşman gazel ey yâr, dudağın da bir gazel.
Ayrılık yaksa da canı, bu visal dindirir koru,
Aşkın hararetini alır, kalmaz gönlümün kuru,
Bu lezzet ki derindir, sığmaz ne bir fani suru,
Kavuşman gazel ey yâr, dudağın da bir gazel.
Ne meclis kurulur ki, o vücûdun olmaz elde,
Dertli gönüllerin muradı, bu tatlı huzur yelinde,
Yârden gelen her neş’e, ne hoştur ki bu dilde,
Kavuşman gazel ey yâr, dudağın da bir gazel.
Gözlerin şifa verdi, o aşkın kudreti ile canan,
Bu içilen damlalar, kalbe verir sonsuz bir an,
Ne hoş bir lûtfu imiş, bu sevda, bu ferman,
Kavuşman gazel ey yâr, dudağın da bir gazel.
Aşık TURHAL söyler: Âşıkın yurdu sensin, dermanımsın,
Bu aşkın vuslatıyla coşan, benim de canımsın,
O tatlı dudaklarından bir yudum, son limanımsın,
Kavuşman gazel ey yâr, dudağın da bir gazel.
Hüseyin TURHAL