0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
57
Okunma

Gönül tahtında parlayan bir renk ki, cana özel,
O gül-gûn edan ile, dertler olur da ezel,
Neşenle derman olur, ne hoştur ki her bir zelzel,
Pemben gazel ey yâr, dudağın da bir gazel.
Sanki fecirden süzülmüş, o taze, o tatlı eda,
Gönül bir dokunuş ister, unutturur her bir cefa,
Bu aşkın rengiyle, kalmaz ki hüzün, kalmaz veda,
Pemben gazel ey yâr, dudağın da bir gazel.
O al yanaklarının üstü, ne hoş bir şafak rengi,
Utancınla belirir de, içime yayılır o ahengi,
Bir bahar müjdecisi olmuş, ne hoştur bu sevda zengi,
Pemben gazel ey yâr, dudağın da bir gazel.
Dünya kış olsa da cana, bu gül rengi dindirir koru,
Aşkın hararetini alır, kalmaz gönlümün kuru,
Bu lezzet ki derindir, sığmaz ne bir fani suru,
Pemben gazel ey yâr, dudağın da bir gazel.
Ne meclis kurulur ki, o ruhsâr olmaz elde,
Dertli gönüllerin muradı, bu tatlı rüya yelinde,
Yârden gelen her tebessüm, ne hoştur ki bu dilde,
Pemben gazel ey yâr, dudağın da bir gazel.
Zehri bal eyler o, aşkın kudreti ile canan,
O bir damla renkte saklı, kalbe verir sonsuz bir an,
Ne hoş bir lûtfu imiş, bu sevda, bu ferman,
Pemben gazel ey yâr, dudağın da bir gazel.
Aşık TURHAL söyler: Âşıkın neşesi sensin, dermanımsın,
Bu aşkın pembesiyle yanan, benim de canımsın,
O tatlı dudaklarından bir buse, son limanımsın,
Pemben gazel ey yâr, dudağın da bir gazel.
Hüseyin TURHAL