3
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
126
Okunma
Be Gülüm
Karın yağışını izliyorduk pencereden uzun uzun bir zaman, dağların yamacına yamaçlarına üfürüp yığıyor rüzgâr bembeyaz soğuk karı.
Sonra kaba yel gelince kar topu oynamaya başladı çocuklar, cıvıl cıvıl gülüşe gülüşe yumuşadı kar bir anda pamuk gibi oldu be gülüm.
Sonra cemre ilkbahar da çıka geldi peş peşe kuşlarda bir telaş bir telaş, cıvıl cıvıl yuva kurmaya başladılar.
Oğlak kuzu çayıra çimene doğdu arılar vızır vızır ağaçlara çiçeklere daldılar, doğa yeşilleniverdi herkeste her yerde bir hayat telaşı başlayıverdi be gülüm.
Sonra yaz geldi kimi çalıştı karınca gibi kimi de yattı aynı benim gibi tembel tembel, ekildi biçildi toplandı meyveler al al oldu tatlandı nasıl geçti zaman su gibi anlayamadık be gülüm.
Sonra sonbahar geliverdi Hatay’da yangın çıktı kuru yaş yaktılar bütün ağaçları, hayvanların çığlık sesleri göğe yükseldi, duymadık duyamadık onca canı yakmasalar olmaz mıydı be gülüm.
Sonra zaten güz geldi bak birer ikişer düşüyor ağaçların yaprakları, aynı hayal bahçemiz gibi düşüp karışıyor ağlayarak, sarısı kırmızısı yaprakların toprağa be gülüm.
Ayı yıldızları bile seyretmiyorum uzun uzun gelmiyor içimden, soğuk havalar giriyorum içeri örtüyorum kapımı, çöküyor öylesine bir zifiri karanlık karanlığın en kuytu köşesinden akıyor içime yalnızlık.
Artık dönsen olmaz mı be gülüm kaçıp giden zaman en büyük pişmanlık.
H G
5.0
100% (6)