0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
45
Okunma
Aynalar arasında bir ülke var,
Orada benliğim çoğalır, kaybolur.
Her yansıma farklı bir yol
Ve her yol kendime çıkar beni bulmaya.
Bir yüzüm gülüyor, bir diğerim ağlıyor,
Sözler sustu, bakışlar konuşuyor.
Parçalar birbirine dokunuyor sessizce
Ama hiçbiri tamam değil, eksik hepsi.
Gecenin içinde bir ışık titriyor,
Kırık camlardan süzülen yıldızlar gibi.
Her yansıma bir sır fısıldıyor
Ve ben, fısıltının izinde yürüyorum.
Kendi gölgemi kovalıyorum adım adım,
Her adım bir başka benliği çağırıyor.
Suskunluk bir melodi gibi yankılanıyor
Ve ben, parçalar arasında dans ediyorum.
Bir aynadan diğerine geçerken,
Zaman eğiliyor, mekân kayboluyor.
Her yansıma geçmişten bir ipucu
Ve ben, o ipuçlarından kendime uzanıyorum.
Parçalar birbirine fısıldıyor:
“Biz sensiz eksik, ama sensiz de tamamız.”
O fısıltılarla yeniden doğuyorum,
Her kırık, bir bütünlüğe dönüşüyor.
Gölge ile ışık kavga ediyor içimde,
Ama kavga, bir dengeye dönüşüyor sonunda.
Her yansıma bir öykü anlatıyor sessizce
Ve ben, o öykülerin kahramanıyım.
Suskunluk içimde bir nehir gibi akıyor,
Her damla kendi öyküsünü taşıyor.
Kırılmak bir felaket değil,
Tam tersine, bir uyanış, bir keşif.
Bir yüzüm umutla bakıyor geleceğe,
Bir diğerim geçmişi selamlıyor.
Ve ben, yansımaların ülkesinde
Hem kayboluyor hem de kendimi buluyorum.
Kapanışta aynalara bakıyorum,
Her yansıma bir kapı açıyor bana.
Ve ben, o kapılardan geçerek,
Kendi ülkemin bütün renklerini görüyorum.
HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ
(20 Ekim 2025)