19
Yorum
46
Beğeni
5,0
Puan
525
Okunma

Gözüne göz düşünce içerime kor düştü.
Gözünde başka gözün ne işi vardı sevdam?
Sana asude bir kalp bana sonsuz zar düştü.
Gönlünde türlü hazzın ne işi vardı sevdam?
Ben senin yüreğine olmak isterken umman,
Kimdi seni yolundan döndüren meçhul liman?
Kaplamışken dağımı o uçsuz sis ve duman,
Ayaklarında düzün ne işi vardı sevdam?
Yaklaşan yanar derdim sinemin buharında.
Kaynadım tükendim bak bu yolun ahirinde.
Yangınlara gebeyken her günün seherinde,
İçerindeki buzun ne işi vardı sevdam?
Kalbimin can çekişi kalbine âyân diye,
Adak mı adamıştın ismimi kurban diye?
Sırtımı yaslayarak güvenirken can diye,
Dilinde o son sözün ne işi vardı sevdam?
Bir mezar taşım noksan bu aşkın savaşında.
Gördüm ki zoru düşmüş yolun da yoldaşın da.
Hazan vururken beni bu sevda uğraşında,
Bağında gül, nergizin ne işi vardı sevdam?
Sevdama mazhar iken bir su berraklığında,
İsraf mı saydın aşkı boğulup çokluğunda?
Mesut’um her mevsimim kış iken yokluğunda,
Ruhunda bitmez yazın ne işi vardı sevdam?
Mesut ALTUNKAYNAK
5.0
100% (23)