1
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1992
Okunma

Önce pencereden girer sonbahar
Sonra sarıya bürünür karşıki yamaç...
Hüzünlü bir telaş başlar yerin üstünde:
’Toprak ana, sinende bana da yer aç! ’
Mevsim biter, kuşlar göçer, ve toprak der ki:
’Ne canımda can bıraktın, ne başımda saç,
Ne bahçemde gül bıraktın, ne tahtımda taç,
Beyaz ölüm kapamadan tüm bedenimi,
Kükre ey gök, dünyaya nefretini saç,
Can çekişen bedenim rahmete muhtaç! ’
Yağmur yağar, sel boşanır, taşar ırmaklar,
Rüzgar çıkar, tufan olur, uçar yapraklar,
Türkü söyler buluta kıraç topraklar:
’Küçük bulut, bana gel, kollarını aç,
Sana sevgimi vereyim ben kulaç kulaç! ’
Şenlik başlar doğanın dört bir yanında,
Artık ne gök kızgındır, ne toprak kıraç...
Oysa uçup giden her yaprağın ardından
Lanet okur göklere ağlayan ağaç...
19 Haziran 2001 Ankara