0
Yorum
4
Beğeni
3,7
Puan
140
Okunma

Onu ilk kez bir paylaşım sitesinde gördüm.
Renkli gözleri,
hafifçe kıvrılan gülümsemesi
kalbime dokundu.
Her gün sayfasına girip
yazdıklarını okudum,
satırların ardına gizlenen adamı aradım.
Oysa o, benim varlığımdan habersizdi.
Günden güne büyüdü içimde duygularım,
sanki yüreğimin boşluğunu
yalnızca o dolduruyordu.
Ve bir gün yüz yüze geldik.
Kalbim delice atarken
dudaklarım sustu;
çünkü açsam yüreğimi
anlayamazdı beni.
Deniz kıyısında oturduk bir gün,
yokuşlardan indik,
yosun kokusu sardı içimizi.
Başını eğmişti adam,
sanki dünya fazlaydı omuzlarında.
Gözlerini kaçırıyordu benden,
“Seviyorum seni” dedim usulca.
O an dalgalar durdu,
martılar bile sessizleşti.
Adam afalladı,
kelimeler boğazında düğümlendi,
günlerce sustu.
Benim sevgim ona ağır mıydı?
Yoksa kendine mi sığmıyordu?
Bilmiyorum.
Benim için fark etmezdi.
Çünkü ben kalbime
çoktan kazımıştım gözlerini—
unutulmaz bir mühür gibi.
Ve ben onu sevdim…
deli gibi,
ölümsüz gibi.
Ben onu sevdim;
suskunluğuna rağmen,
yokluğuna rağmen…
ve sevdam,
kendi yalnızlığımın en güzel yankısı oldu.
___________________________________________
“Yaşanmışlıkları yazmak” - Ziyneti İ. Şiirleri
5.0
67% (2)
1.0
33% (1)